Lucca, Eylül 2009 |
Cuma günü uçağımız Pisa havaalanına indiğinde puslu ve serin bir hava ile karşılaştık. Yol uzun değil, yarım saat bilemedin 40 dakika. Yağmur yağdı yağacak derken eski şehrin kulelerini gördüğümüzde bulutlar aralandı güneş açtı. San Donato kapısından içeri girerken Lucca aynen bıraktığım gibi güzel ve zarif çehresiyle karşıladı bizi.
1987 yılında " UNESCO dünya mirasları" listesine eklenen eski şehirde gezinmeye başlayalım, ilkönce Lucca'nın simgesi surlar...
Lucca'nın tarihi surları
İtalya'da tamamıyla surlar ile çevrili olan tek şehir Lucca şehridir. 1504 yılında Alessandro Farnese tarafından şehre giriş çıkışları kontrol altına almak ve düşman saldırılarından korunmak için yapımına başlanan şehir duvarları 1645 yılında tamamlanabilmiş. Surlarda yer alan şehir giriş kapıları San Donato, Santa Maria ve San Pietro'ya ilaveten Fransız işgali sırasında Napoleon'un kız kardeşi Elisa'ya atfen yeni bir kapı, Porta Elisa kapısı açılmış. Daha sonra San jacabo ve Sant'Anna kapıları da ilave edilerek surların üstüne yüzlerce ağaç dikilmiş.
Lucca surlarında hayat var, yürüyenler ve bisiklete binenler gözümden kaçmıyor. Duvarların hemen dibinden başlayan çim alanın yanı sıra bitkilerle güzelleştirilmiş upuzun bir yürüyüş yolu mevcut.
Düşman saldırılarına karşı şehri korumak için inşa edilse de toplam uzunluğu 4 kilometreyi bulan Lucca surları hiç bir zaman bir saldırıya maruz kalmamış.
Porta San Donato |
Porta S.Maria |
Chiesa di San Michele in Foro - San Michele Bazilikası
Eski şehrin merkezinde San Michele meydanında bulunan bu görkemli kilise Lucca'nın sembollerinden biri. Günün her saati kalabalık olan meydanın ortasında şöyle bir durup 360 derece döndüğünüzde İtalya'nın en iyi korunmuş tarihi şehirlerinden birinde olduğunuzu en iyi şekilde idrak ediyorsunuz.
San Michele kilisesi Papa II Alexander tarafından 1071 yılında yapımına başlanmış. Romalılar zamanında burada şehir forum'u bulunuyormuş. Kilisenin yapımı yaklaşık yüz yıl sürmüş, binanın tepesindeki bronz anıt aziz San Michele'yi tasvir ediyor. Çan kulesi ile bir bütünlük gösteren kilise binasının iç mimarisi San Martino katedralinin yanında oldukça sönük kalıyor. Diğer yandan San Michele kilisesi ise özellikle mermer ön cephesinin zarif detayları ile güzel ve dikkat çekici.
Cattedrale di San Martino - San Martino katedrali
Lucca San Martino katedrali orijinal olarak 6.yüzyılda San Frediano tarafından aziz San Martino'ya atfen yapılmış. Yüzyıllar sonra Papa Alexander II tarafından yenileme çalışmaları yapılan katedral büyük oranda baştan yaratılmış. Pisa katedralinde de çalışan heykeltıraş ve mimar Guidetto di Como katedralin ön cephesini çalışmış.
Katedralin yapımında önemli oranda mermer kullanılmış; beyaz, yeşil ve kırmızı mermerler. Tamamen bitirilmesi 15.yüzyılı bulmuş, tavanlar, sütunlar ve tüm sanatsal detayları düşünecek olursak buna şaşırmamak gerek. Lucca katedrali bana İspanya'daki Leon katedralini anımsattı. Ancak Leon katedralinde vitraylar ön plandaydı, burada ise tavan freskleriyle birlikte dış cephedeki ince işçilik çok güzel.
Basilica di San Frediano - San Frediano Bazilikası
Lucca'nın en eski kiliselerinden biri olan San Frediano bazilikası merkezden biraz uzakta Porta S.Maria kapısı güneyinde aynı adı taşıyan meydanda yer alıyor.
Orijinali Lucca piskoposu San Frediano tarafından yapılan kilise 12. yüzyılda yeniden inşa edilmiş. 13. yüzyılda sarı zemin üzerine dini figürlerin yer aldığı bizans tarzı bir mozaik pano eklenmiş.
Piazza dell'Anfiteatro - Roman Anfiteatrosu (meydanı)
Lucca'nın orta çağ ve rönesans kiliseleri kadar ziyaretçi çeken bir başka yer de Lucca Anfieatro meydanı. 19. yüzyılda mimar Lorenzo Nottolini tarafından Lucca'nın orijinal Roma anfiteatrosunun (II. yy.) bulunduğu yerde bir meydan oluşturularak onu çevreleyen bitişik binalar inşa edildi. Günümüzde 4 giriş kapısı bulunan meydandaki binaların bir bölümü restoran ve kafe olarak kullanılıyor.
Meydanlar... Caddeler...
Bir şehrin meydanlarında sokaklarında hem orta çağın ürpertisini hem rönesansın görkemini hissetmek mümkün mü? hem karanlık hem aydınlık. Etrüsklerden başlayıp Roma imparatorluğuna, Frank'lardan Toscana dükalığına zengin bir tarih. Yüzyılların birikimi şimdi Serchio nehrinin eski köprülerinden Lucca'nın görkemli kiliselerine meydanlardan sehir surlarına, mimari ve sanatla günümüze ulaşıyor.
Via Calderia - Piazza San Michele - Via Vittorio Veneto - Piazza Napoleone. Bu yürüyüş rotası şehrin en güzel iki meydanından geçiyor. Biri şehrin adeta simgesi haline gelmiş San Michele in Foro kilisesinin yer aldığı meydan, Piazza San Michele. Diğeri ise şehrin kiliseler dışındaki en büyük binası olan Palazzo Ducale binasının yer aldığı geniş meydan Piazza Napoleone.
Via Calderia |
Piazza San Michele |
Palazzo Ducale - Piazza Napoleone |
Piazza Napoleone |
Ağaçlar ne kadar görkemli ve güzel! P.Napoleone |
kapısı bina kadar eski değil ama gerektiği gibi uyumlu ve güzel! |
Balkonların zarifliğine hayran oldum... |
mermer üzerine ince işler... Lucca |
piazza del Salvatore |
Giacomo Pucci heykeli (Christos Theodorou) |
Lucca'da nerede ne yemeli?
İlk gidişimde keşfettiğim Buca di Sant'Antonio Lucca'daki favori mekanım. Bütün İtalyan şehirlerinde olduğu gibi maalesef Lucca'da da pizza ağırlıklı turistik işletmeler çoğunlukta. Buca di Sant'Antonio ise şehir merkezinde via Cervia adresinde yer alan eski bir restoran. Geniş menüsünde enginarlı, kuzu etli Toscana yemeklerine de yer veriyor, ızgara etler ve balıklara da. Lucca mutfağında bahar aylarında basit sebzeli et yemekleri ve güveçler bulunuyor, zaten doğal ve taze malzeme kullanımı tüm Toscana bölgesinin mutfak anlayışını özetliyor.
Tavandan sarkan bakır mutfak gereçleri, sos tencereleri ve tavalar daha ilk gidişimde çok hoşuma gitmişti. Servis yine özenli, yediklerimizin tadı yerinde, atmosfer harika. Restoran öğle servisinde biraz daha tenha, akşam ise muhakkak rezervasyon gerekiyor.
Buca di Sant'Antonio |
Biscotti di Puccini, Torta Puccini... |
Nerede kalmalı?
Lucca konaklama açısından biraz şanssız bir konumda; Toscana turuna çıkan turistler daha çok şehir dışında konaklıyor. Eski şehir içinde az sayıda otel ve pansiyon bulunuyor. Avrupa gezilerimde özellikle tarihi binalarda yer alan, hikayesi olan eski otelleri tercih ediyorum. Lucca'da bu açıdan beni çok memnun eden bir keşifte bulundum.
13. yüzyıldan kalan saray misali bir taş konağın sadece bir katında hizmet veren Residenza d'Epoca Palazzo Tucci, yüksek tavanlı ferah odaları ve gerçek bir sarayı andıran iç mimarisiyle tarihi bir şehirde konaklamak için güzel bir seçenek.
Via Cesare Battisti üzerinde yer alan Palazzo Tucci, Lucca'nın köklü ailelerinden Tucci ailesi tarafından konut olarak uzun süre kullanıldıktan sonra 18. yüzyılda önemli bir renovasyondan geçmiş ve bugünkü görünümünü almış.
Palazzo Tucci binası |
Palazzo Tucci Residenza d'epoca |
kahvaltı salonu - Palazzo Tucci Palazzo Tucci |
Çevre Gezileri
Lucca Toscana bölgesinin kuzeyinde akarsular, tarihi köyler kasabalar ve yemyeşil tepelerin ortasında yer alıyor. Şehirde geçirilecek keyifli bir kaç günün ardından en az bir gün bu güzel coğrafyada dolaşmak gerek... Dünyanın en güzel şaraplarının geldiği üzüm bağlarını sisli bir günün sabahında fotoğraflamak... denk gelinirse belki bir şarap tadımı... bir saatliğinden bir kaç günlüğüne kadar yemek kursları... meraklısına seçenekler bol.
Her gün bir kaç kilometre bisiklete biniyorlarmış, evimiz yakında dediler. |
ilginç bir ağ ile balık tutan adam... Massarosa |
Kocaman bir kepçe ağ ile balık tutan adamı sessizce seyrettim, bir kaç dakika sonra ağda çırpınan balıkları gördüm, o da beni son anda fark etti ve gülümsedi, rahatsız etmemek için yavaşça uzaklaştım. Biraz daha keşfetmeli yeşile doymalı ama akşam geç olmadan dönmeli, sabah Lucca'ya hoşçakal diyeceğim, şimdilik!
Ne zaman gitmeli? Lucca için en güzel mevsim ilkbahar ya da sonbaharın ilk günleri. Yazın bölge genel olarak sıcak oluyor, Mayıs ve Eylül bence en ideal aylar.
En yakın havaalanı? ulaşım? Pisa Galileo Galilei uluslararası havaalanı Lucca'ya sadece 15 km. uzaklıkta. THY direkt uçuyor. Toscana bölgesinde kapsamlı bir gezi için araba kiralamak gerekiyor. Bu arada GPS'yi unutmamalı, zaten italya'da neresi olursa olsun büyük şehirler dışında İngilizce konuşana rastlamak büyük şans.
(ücretsiz otopark/wifi )
Restoran "Buca di Sant'Antonio" Via Cervia 55100 +39 0583 55881 bucadisanantonio.com akşam yemeği için rezervasyon gerekli.
Pasticceria Pasquinelli Via San Paolino, 38 55100 Lucca
Cok guzel bir yazi, toscana bolgesinde uzun sure kalacagim ve lucca'yi mutlaka ziyaret edecegim =)
YanıtlaSilBeğendiğinize sevindim Alp bey, oralara kadar gitmişken muhakkak Lucca'yı görmelisiniz; şimdiden keyifli gezmeler dilerim.
Sil