Lecce* ve Otranto İtalya'nın güneyinde, çizmenin topuğunda, biraz uzak biraz ıssız! Yunanlılar tarafından kurulan ilk koloniden günümüze denizaşırı işgalcilerden payını almış, salgın hastalıklar savaşlar ve karanlık dönemlerden sonra durulmuş huzur bulmuş. Puglia'nın güneşli Adriyatik kıyısında tarih, mimari ve doğa. Bir kaç günden bir haftaya kadar uzayabilecek keyifli bir gezi rotası.
LECCE
LECCE
Puglia bölgesinin Lecce ili'nin merkezi aynı addaki Lecce şehri; ona "Güney'in Floransa'sı" diyorlar. Bu küçük şehrin her sokağı, her meydanı ayrı bir güzellikte; hele şehir merkezindeki muhteşem antik tiyatro bile Lecce'yi ziyaret etmek için tek başına bir neden olabilir.
Şehir tarihi merkezi "centro storico" antik Roma tiyatrosu'nun yer aldığı "piazza Sant'Oronzo" Sant'Oronzo meydanında başlayıp "duomo di Lecce" Lecce katedrali çevresindeki dar sokaklara kadar genişliyor. Tarih, mimari ve arkeoloji meraklıları için kaçırılmaması gereken her şey burada!
Otele yerleşir yerleşmez kısa bir yürüyüşle ulaştığım Sant'Oronzo meydanı bomboş, bunda öğle üzeri şehre giriş yapmamın etkisi büyük. Bir kaç saat sonra koca meydan sanki kılık değiştiriyor ve ailelerin gençlerin gezdiği, sosyalleştiği bir yer oluyor, gece yarısına kadar merdivenlerde oturup geleni geçeni seyretmek, çocuk arabalarıyla kalabalık aile gezintileri daha önceki gezilerimden aşina olduğum İtalyan gelenekleri.
Colonna di Sant'Oronzo |
Sant'Oronzo meydanı |
Duomo di Lecce (Lecce Katedrali)
Piazza Duomo |
Eski şehirde dolaşırken güneşin hüzmelerinin binaların rengini daha da güzelleştirdiğine tanık oldum.
Tarihi Lecce binalarının sarı- pembe renkli taşı "Pietra Leccese" bölgeye özgü kolay şekil verilebilen, heykeltraşlar tarafından da kullanılan doğal bir taş. İtalya'nın doğal taş ihracatında da önemli bir paya sahip.
Tarihi Lecce binalarının sarı- pembe renkli taşı "Pietra Leccese" bölgeye özgü kolay şekil verilebilen, heykeltraşlar tarafından da kullanılan doğal bir taş. İtalya'nın doğal taş ihracatında da önemli bir paya sahip.
Şehrin sokaklarında barok mimarinin zarif örnekleri dikkatimi çekiyor. Binaların ön cepheleri, özellikle pencere ve kapılar çok güzel. Demir balkon korkulukları dantel gibi işlenmiş. Saatlerce yürüyebilirim bu sokaklarda, her köşesi adeta bir açık hava müzesi; Toscana şehirlerinde olduğu gibi!
Chiesa di Sant'Irene kilisesi |
Lecece'den güneye Salento kıyıları (Baia dei Turchi ve Otranto)
İyonya deniziyle Adriyatik sularının kaynaştığı 200 km.'lik Salento kıyısında güneşli kasabalar kayalık sahiller kumlu plajlar birbirini takip ediyor. Lecce sahilinden başlayarak sırasıyla San Cataldo, San Foca, Torre Dell'Orso, hepsi de gözde tatil beldeleri. Yaz aylarında İtalyanlar bu sahillere hücum ediyor, öğrenciler ve tatile çıkan aileler plajları dolduruyor. Sanırım İtalyanlar Cinque Terre ve Amalfi'yi turistlere bırakmaya razı, ama "Salento bizim tatil cennetimiz "diyor.
Baia Dei Turchi / Türk Koyu
Lecce sahilinden güneye indikçe küçük ve sevimli tatil beldeleri ve güzel plajlar birbiri ardınca sıralanıyor. "Baia dei Turchi" yani Türk Koyu! Eğer tesadüfen bu tabela karşıma çıkmasa varlığından bile haberdar değildim.
İlk önce niye Türk koyu demişler bunu merak ettim, sonra da nasıl bir yer olduğunu...
Geniş bir park yeri, demek ki meraklısı çok, plaja ulaşmak için tek yol ormanın içinden geçmek, yüksek ağaçların arasında 15 dakikalık keyifli bir yürüyüşle sahile ulaşılıyor.
Ormanın içinden plaja giden geniş patika giderek daralıyor ve en sonunda tek sıra halinde yürümeye olanak veren incecik bir yolda yüzüme değen yaprakları insan boyundaki sazları itekleyerek bir beş dakika daha!
İşte karşımda turkuaz bir deniz, başı sonu kayalık harika incecik kumlu bir sahil. sığ ve hafif dalgalı. kalabalık. portatif iskemleler ve çocuk arabaları, bana hiç yabancı gelmedi.
"Baia dei Turchi" adı bir tesadüf değil, Osmanlı ordusu 1480 yılındaki meşhur Otranto'ya çıkarmasını kente 6 km.uzaklıktaki bu sahilden yapmış. Her ne kadar İtalyanlar için hoş bir hatıra olmasa da Türk Koyu hem turistlerin hem de İtalyan ailelerin favorisi olan bir plaj. Bu sahilin devamında çok büyük bir kayalık arazinin üzerinde büyük bir tatil köyü yer alıyor, burayı da gezdim ve çok beğendim. Eskiden Fransız Tatil Köyü (Club Med ) zincirine aitmiş, ancak bir süredir "Le cale d'Otranto Beach Resort " adıyla işletiliyormuş.
Otranto (Comune di Otranto)
Yunanlılar tarafından kurulmuş olan Otranto (latince:Hydruntum) adını Adriyatik deniziyle İon denizini birbirinden ayıran boğazdan alıyor. Otranto sırasıyla Roman, Bizans, Norman ve Aragones yönetiminde kalmış. Beyaz boyalı sade evleriyle sevimli bir havası olan kenti şöyle bir turlayıp, küçük limanda Otranto kalesini kadrajıma sığdırmaya çalışıyor, bir yandan da eğer Osmanlı İtalya'yı ele geçirseydi şimdi göreceğim manzara farklı olur muydu diye düşünüyorum.
Otranto Kalesi "Castello Aragonese" |
Bu işgal dönemiyle ilgili hikayeler günümüze kadar katlanarak gelmiş. Birçok kaynakta kesin bilgi olarak kabul edilen, müslümanlığı kabul etmeyen şehir halkının kılıçtan geçirildiği, kadınların köle olarak satıldığı gibi şeyler. Hatta 800 kişinin öldürülmeyi göze alıp müslümanlığı kabul etmedikleri ve şehitlik mertebesine eriştiklerinden bahsediliyor. "Martyrs of Otranto" yani Otranto şehitlerinin kafatasları Otranto katedralinde muhafaza ediliyor.
"Castello Aragonese" yüksek duvarları ve üç gözetleme kulesiyle büyük ve etkileyici. Osmanlı istilasından kısa bir süre sonra Napoli kralı Alphonso II. tarafından yeniden yapılan kale'nin geniş iç mekanları günümüzde çeşitli etkinliklere ve sergilere ev sahipliği yapıyor.
Otranto Kalesi aynı zamanda tarihteki ilk "gotik" romana da adını vermiş. 1764 yılında basılan romanın yazarı Lord Horace Walpole. Her ne kadar yazar bu ismi albenisinden dolayı biraz da tesadüfi olarak seçmiş olsa da romanın popülerliği Otranto Kalesi'ne olan ilgiyi arttırmış.
Açık bulutsuz bir günde kaleden Arnavutluk sahillerinin rahatça görüldüğü söyleniyor. Kalenin kapalı olduğu bir güne denk geldiğim için bu konuyu test edemedim.
Limandaki gezintiden sonra kalenin hemen arkasındaki küçük plajı keşfettim. Mavi beyaz bir örnek şezlonglarıyla henüz çok sakin. İtalyanların güne geç başladıkları kesin. Sahilde büyükçe bir pastane ve bir kaç dükkanın bulunduğu sokak capcanlı. Seyyar satıcılar ve incik boncuk tezgahlarıyla dolu, zar zor ısrarlı satıcıları atlatıp bir pastaneye girdim. Salento'nun meşhur pastacıkları "sfogliatella", incecik hamur katmanlarıyla muhteşem bir lezzet. İçleri bulut gibi hafif tatlı ricotta peyniri dolgulu.
Sfogliatella ve diğerleri! |
Bu gezide aradığım her şeyi buldum, Puglia kıyılarında Adriyatik deniziyle kucaklaştım, Lecce ve Otranto'da tarihin sırlarını araladım, antik tiyatrolardan gotik saraylara zengin bir deneyim yaşadım. Başka bir güney İtalya gezisinde topuğun ucuna kadar inmek, İon denizi kıyılarında keşifler yapmak gerek, belki bir ilkbaharda!
GENEL BİLGİLER. ADRESLER.
Nasıl gidilir? THY Bari uçuşları başladığından beri Puglia çok daha yakın. seferler: haftada 4 gün İstanbul Atatürk - BRI- Palese Salı, Çarşamba, Cuma ve Pazar.
Gezi Planlama: Bari - Lecce: 163 km. Lecce- Otranto :45 km. Tren: Bari- Lecce: 2 saat Otobüs: 2 saat 15 dk. araba kiralamak özellikle sahilleri keşfetmek ve plaja gitmek için gerekli.
Galateria /Pasticceria Natale Via Salvatore Trinchese, 7 Lecce LE +39 0832 256060
La Vecchia Osteria da Totu Via Dasumno, 3, 73100 Lecce LE, İtalya +39 0832 308057 (rezervasyon gerekli) (Puglia spesiyaliteleri )
Cin Cin Bar (kahvaltı/apereativo/cafe) Piazza Sant'Oronzo, 4 73100 Lecce +39 0832 309888
Lecce Antik Tiyatro : giriş ücretsiz.Lecce Konaklama: Astoria Suites Via 95 Reggimento Fanteria 6, 73100, Lecce
Otranto Castello Aragonese ziyaret saatleri: Pazar hariç her gün 9:00 - 13:00 15:00 - 19:00
büyükler/çocuk: € 2/ücretsiz
Le Cale d'Otranto Beach Club Torre Santo Stefano, Otranto LE +39 0836 194 6196 (muhteşem bir koy, temiz deniz, 4 yıldızlı tatil köyü)
*(Latince:Lupiae, eski yunan: Luppiu)
*( leççe olarak okunur.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder