Phuket Notları I: Phang Nga Körfezi ve James Bond Adası

Hayalleri süsleyen beyaz kumlu plajlar, palmiyeler ve muhteşem turkuaz deniz.... Bunların hepsi Maldivler, Seyşeller ve Tayland gibi adresleri işaret ediyor. Tayland zaten her gezginin rüyası, hele bir de güney'e sahillere, adalara doğru inerseniz bambaşka bir Tayland karşılayacak sizi, gezmelere doyamayacaksınız.  Aslında gezmek başka, tatil başka benim için... Tatil kavramında keşfetmenin, iz sürmenin, yorulmanın pek yeri yok. Ama gezgin ruhumla yola çıktığımda ardından bir "tatil"e çıkacak kadar koşuşturduğum, yorulduğum oluyor, yine de her şeye değiyor bu yorgunluk, gezdikçe kendimi iyi hissediyorum, yeni insanlar, yeni kültürler derken limitlerimi keşfediyorum yeniden... 

Bu yaz Tayland seyahatinde değişik bir kültürü keşfetmek/anlamak adına fiziksel şartlarımı da zorlayarak güzel bir yolculuk yaptım. Son bir kaç günü geçireceğimiz Phuket'de biraz rahatlatıcı bir şeyler yapayım, şöyle bir bırakayım kendimi, deniz-kum-güneş üçgenine takılayım, tam bir turist gibi gezeyim istedim. İnternete girmeden, tembelliğin dibine vurarak...

Düşüncemi yol arkadaşım oğlumla paylaşırken söylediklerime yüzde yüz inanıyordum, ama beni iyi tanıyan oğlum tereddütlüydü. Çünkü bir şezlongda bile 10 dakikadan fazla oturamayan bir insanın bütün gün sahilde keyif yapacağını iddia etmesi pek inandırıcı olamıyor. Bu seferlik,  kendi kendime gerçek bir "tatilci" olarak davranmaya söz verdim. "Phang Nga Körfezi ve James Bond Adası" gezisi Phuket seyahatinin olmazsa olmazı.! O zaman sadece bir kaç fotoğraf çekecek, onun dışında keyfime bakacağım. Gereken tüm ayarlamaları yaptım ve sabah erkenden bizi aldılar. Hava fena değil, yağmur ihtimali de var. Patong merkez ve Phuket plajlarında satılan günlük turlardan birine çıkıyoruz. Phang Nga Körfezi, Phi Phi adaları ve diğer Andaman denizi adalarını kapsayan turların başlangıç noktası olan bir kaç iskele bulunuyor. Bunlardan en büyüğü olan Ao Por Pier'de teknemiz bizi bekliyor.  

Şapkalar, gözlükler, çantalar, her şey hazır, yüksek sezon olmamasına rağmen kalabalık gruplar görüyorum, hepsi dağıtılıyor birbirine benzeyen tur teknelerine, iki katlı bu teknelerin alt katında yemek hazırlayacaklarmış, hijyen falan beklemiyoruz, en azından zehirlenmeyelim, bir kaç kadın teknede meyve falan ayıklıyor, teknede 10 kişi çalışıyor, öğrendiğime göre bazısı servis yapıyor, diğerleri daha sonra kanolarla yapılacak gezintide kanoyu kullanacaklarmış. Bazılarının yaşı çok küçük ve çelimsizler. Tayfalar daha sonra epey iyi iş çıkaracak ve beni şaşırtacaklar. 

Biz iki katlı balıkçı teknesinden bozma bir çeşit tekneyle yola çıkıyoruz, aslında bir kaç seçenek daha var. Otantik Çin yelkenlileri de bazı turlarda kullanılıyor. Bir de eğer grup olarak gidilirse, daha büyük ve düzgün tekneler, hatta lüks yatlar da kiralanabiliyor.

Kıyıdan uzaklaştıkça Phuket sahillerinde yürüyüşler yaparak ufku seyrettiğimiz denizin, yüksek dalgaların teknemizi dövdüğü, ürkütücü renklere bürünen bu  sularla aynı deniz olduğu konusunda tereddüt ediyorum. Andaman denizinin hiç şakası yok, uçsuz bucaksız bir boşlukta kaybolmuş gibiyiz, biraz korkmadım desem yalan olur ama teknenin içi neşeli insanlarla dolu, kimse tedirgin gözükmüyor.

Giderek yaklaşan bir ada var. Kocaman bir insanın yüzü gibi, burnunu, ağzını görüyorum,  büyük bir Buddha heykeli suya batmış da sadece yüzü dışarıda kalmış sanki! hayal gücüm kuvvetli belki de...

Adeta suya batmış bir insan yüzü... Ao Phang Nga 

Elbette iyice yaklaşınca bu mistik etki de kayboluyor, sadece garip bir şekilde gökyüzüne yükselen sivri kayalarıyla bir ada görüyorum....

Yola devam ediyoruz, denizin üstünde aniden beliren, bir süre sonra kaybolan bir sürü küçük adayı geçiyoruz. Suyun her bir kaç yüz metrede değişen renkleriyle birlikte gerçek dışı bir manzara bu gördüğümüz...  adaların bazısı yemyeşil, diğer yandan üzerinde bir ağaç bile olmayanlar da var.

yemyeşil bir Adacık... Andaman Denizi 

Artık dalgalar yok, sakin sularda rahatça kano yapılabilir. 

Kanoların ortaya çıkmasıyla tayfaların herkesi teker teker aşağı indirmesi bir oluyor, can yelekleri pek güven vermiyor, ama etrafta teknelerle gelmiş o kadar çok insan var ki sanırım bu pek önem verilmeyen bir ayrıntı..

Kanolar mağaranın ağzından içeri süzülüyor...

Denizden fırlamış gibi duran bu renkli adalar sanki birer dağ görüntüsü veriyor. Çoğunun üzerinde yemyeşil bir bitki örtüsü kaplı olan bu kayalar deniz suyu ve havadaki karbondioksit etkisi ile yüzyıllar boyunca aşınma sonucu değişik şaşırtıcı şekillerde karşımıza çıkıyor.

Phuket artık çok uzaklarda, kanolar tekrar tekneye yüklendi. Şimdi istikamet meşhur "James Bond Adası...

Teknelerden inenler hayranlıkla seyrediyor çevreyi...

"Ao Phangnga National Park"  

"Ao Phangnga Ulusal Deniz Parkı" Andaman denizinde, Phuket'in kuzeydoğusunda yer alan bir doğal yaşam parkı. Toplam 42 adadan oluşuyor. Adaların hemen hemen hepsi tropikal bir bitki (ağaç) olan Mangrove ormanları ve yüzlerce çeşit nesilleri tükenmekte olan kuş, sürüngen ve diğer türler ile yaşayan birer eşsiz eko sistem...

Tayland'ın 81 milli parkından 21'i koruma altına alınmış deniz parkları. Bunlardan Khao Lak, Ko Lanta, Ang Thong, Mu Ko Surin ve Mu Ko Chumphon Güney Tayland bölgesindeki önemli parklar.

Phangnga Körfezi'nde  bulunan Khao Phing Kan yani popüler adıyla "James Bond Adası" Phuket'den kalkan tur teknelerinin en gözde duraklarından biri.  "Khao Phing Khan" Thai dilinde "birbirine yaslanmış tepeler" anlamına geliyor. Sahilden 200 metre kadar uzakta denizin ortasında dimdik duran meşhur kaya adacık, "Koh Tapu" tüm ilginin odağı. Koh Tapu, 1974 yılında çevrilen "The man with the golden gun",  "Altın tabancalı Adam" filmi ile oldukça ün kazanmış. James Bond serisinin en çok bilinen filmlerinden birinin önemli bazı sahnelerinin burada çekilmesi adaya ve çevreye zarar veriliyor iddialarına yol açmış bir süre, ancak giderek artan turizm talebini de karşılamaktan geri kalmamışlar.

 Koh Tapu  - Ao PhangNga (Phangnga Körfezi) 

Koh Tapu'ya bakan sahil kumlu ama yüzülmüyor burada... 

Kumlu ve temiz sahil zamanla pislenecek gibi duruyor, o kadar çok gelen giden var ki,  Phuket'in çevresinde ayak basmadık ada bırakılmamış, maymunlara, yarasalara, kuşlara, sürüngenlere ve elbette deniz canlılarına ev sahipliği yapan bu muhteşem adalar umarım bir çevre felaketiyle yok olmazlar. Üstelik yüksek ölçekli depremler ve tsunami gibi doğal afetler hiç de uzak ihtimaller değil bu coğrafyada...

Kayaların içinde mağaralar müthiş bir görüntü oluşturuyor...

James Bond adasında Hong adalarında olduğu gibi mağaralar yarasalara ev sahipliği yapıyor. Teknelerin yanaştığı sahilin hemen yanında büyükçe bir mağara var, herkes buraya tırmanarak resim çektiriyor.

Meraklısı çok James Bond adasının....

Bir süre sonra yeni tekneler geliyor, bazıları dönüyor, sürekli bir hareket ve ses var, derme çatma barakalarda deniz kabukları/hediyelik eşya satanların yarattığı görüntü kirliliğini de ekleyin, tam cennetteyiz derken her şeyin doğallığı gidiyor sanki...  Buraya kadar gelmişken en iyisi bazı şeyleri görmezden gelip bütün bu güzelliklerin tadını çıkarmaya çalışıyorum. Sanki etrafa rastgele saçılmış gibi duran irili ufaklı yeşilin ve kahvenin türlü tonuna sahip adaların görüntüsü inanılmaz! Denizin zümrüt yeşiliyle adaların görüntüsü birleşince asla bir daha unutamayacağınız muhteşem bir tablo çiziliyor.

Dönüşte denizin rengi iyice koyulaşıyor... 

Dönüş yolunda müziği açıyorlar yüksek sesle, son zamanların şarkıları, oğlum hepsini biliyor, yüksek sesle eşlik edenler var, ama ben hiç hoşnut değilim, sessizlik dönüş yolunda çok daha iyi bir seçenek olurdu. Phuket sahillerini, arada sırada alçalarak yakınımızdan geçen kocaman kuşları seyretmek ve doğanın sesini dinlemek varken... Bu olay bana uzun yıllar önce Fethiye'de kaya mezarlarını görmek için bindiğimiz gezi teknesini anımsattı.

Kıyıya yanaştık artık, tekneden iner inmez bize kanolarda çektikleri resimleri satmaya çalışıyorlar. Oğlum bakıyor kendisi iyi çıkmış mı, ne zaman basıldı da çerçeveye koydunuz diye soruyorum ve cevabımı alıyorum. Teknolojiden faydalandık diyor birisi, sonuçta o resim satın alınıyor.

Bol bol resim çekiyor, her şeyi dert ediniyor, herkese sorular soruyor, yine tatil moduna giremiyorum. Bir dahaki sefere inşallah:)



PRATİK GEZİ REHBERİ  (PHUKET /PHANG NGA KÖRFEZİ GEZİSİ) 

Phuket mevsimler - ne zaman gidilir? 

Yaz ve kış gibi mevsimler yok burada, sadece yağmurlu sezon (Nisan- Ekim) ve kuru sezon (Kasım- Mart) söz konusu. Ancak bu iki sezonun da her aya göre nüansları var. Mesela Ağustos gibi başlayıp Ekim sonunda biten dönemde eğer Tayland'ın güney batı sahillerinde, yani Phuket civarında seyahat ediyorsanız, muson yağmurlarının yoğun olduğu Ekim ve Kasım kaçınmanız gereken aylar; bardaktan boşanırcasına yağan yağmur sizi kapalı alanlara mahkum edebilir. Phuket'de sürekli yaşayan bir Alman ve daha sonra tanıştığım bir kaç kişi daha, en güzel dönemin, Aralık ile Şubat ayları arasındaki dönem olduğunu söylediler. Şubat ayından sonra sıcaklar çok artıyor, fiyatlar da öyle... Unutulmaması gereken, Tayland'ın coğrafyası itibarıyla yağmursuz bir günün çok ender olduğu; sonuçta tropikal iklim kuşağındayız.

Nasıl gidilir? 

Singapur'dan (SIN) Phuket'e (HKT) Singapore Airlines, SilkAir ve Tigerair ile uçabilirsiniz. Bangkok (BKK) ve Chang Mai (CNX) havaalanlarından da Phuket'e  (HKT) düzenli seferler var ve Bangkok Airways ve Air Asia ile uçabilirsiniz,  Bamgkok- Phuket 1 saat 15 dakika sürüyor, Air Asia uçuşunda hostesler sürekli yolcuları azarlıyordu, epey Türk yolcu vardı uçakta, Bangkok maceralarını heyecanla paylaşma telaşında oldukları için kemerlerini takmayı unutmuşlar sanırım.

Turlar: 

Eğer Tayland'a bireysel seyahat yapıyorsanız, Phuket'e gelmeden önce tüm ada gezilerini ve diğer turları internetten satın almanızı tavsiye ederim. Ama eğer yüksek sezon dışında mesela Ekim ayında seyahat ediyorsanız, zaten fiyatlar düşük olacağı için Patong merkezde ya da otelinizde her şeyi bir iki gün önceden ayarlayabilirsiniz.

Tur şirketleri otelden alıp, otele bırakıyorlar, ama kendi olanaklarınızla giderseniz, tuk-tuk veya scooter ile, yerli halkın yaşadığı bölgeyi, evleri, pazarları görerek gitmiş olursunuz.  Mesela kendine özgü yaşam tarzları ve giyimleri ile müslüman phuket halkı dikkatinizi çekecektir.

Phuket Müslüman topluluğu .

Tekne kiralama:  "Yarintha Canoeing" : "Big boat" olarak tarif edilen teknelerle yapılan "Ao Phangnga ve James Bond Adası turları" dışında "Phi Phi adaları turu" ve çeşitli adalarda "dalış turları" da yapılıyor. Fiyatlar 1,500 Baht ile 4,700 Baht arasında değişiyor mevsime göre, zaten kuru mevsimde teknelerin çoğu epey önceden büyük şirketler tarafından rezerve edilmiş oluyor.

"Ao Phangnga & James Bond Island Tour by Big Boat"; bu şekilde geçiyor adı broşürlerde ve internet sitesinde. Big Boat dedikleri iki katlı bakımsız, eski görünüşlü tekneler. Buna rağmen uzunca bir deniz yolculuğunu gerektiren bu gezi için yeterli ve güvenli. İlk baştaki tedirginliğimiz gittikten sonra yarım saat kadar yağan yağmura rağmen, özellikle güneş açtığında son derece keyifli bir tekne yolculuğu yaptık.

Öğle yemeği ve ikramlar: Tam acıktık artık derken, üst güvertenin ortasında bulunan masanın üstü çeşitli sıcak-soğuk yiyeceklerle doluyor. Çorba, Thai usulü tavuk ve balık, salata, fried rice ve tropikal meyveler... şaşırtıcı bir şekilde her şey lezzetli, ya da biz çok acıkmışız... Yol boyunca çay/kahve de eksik olmuyor, meşrubatlar da var. Öğle yemeği tur ücretine dahil.

Küçük açık büfemiz...

Ananas ve pilavın şaşırtıcı lezzet uyumu..

Genel Uyarılar: Thai insanı genel olarak güleryüzlü ve pozitif, ama gördüğüm kadarıyla yabancı olan herkesin parasının çok olduğunu düşünüyorlar. Bu yüzden sinirlendiğim bir kaç olay oldu, hiç kimse enayi yerine konmak istemez. Bu açıdan fiyat karşılaştırmalarını unutmamak gerek. Pazarlık hemen hemen her alışverişte yapılması gereken bir rutin ama tuk-tuk veya araba kiralamak gibi konularda pazarlık olmuyor. Yaptığınız alışveriş ne olursa olsun başkasının ödediğiyle karşılaştırmazsanız daha mutlu olacaksınız, bu yüzden en iyisi kimseye sormamak kaça aldın diye... Restoranlarda eğer serviste memnun kaldıysanız, %5 ile %10 arası bir bahşiş bırakabilirsiniz, hele tekrar gelmeyi düşünüyorsanız...

önemli not: Sürat teknelerine dikkat!  Dikkatsiz, tecrübesiz, başkalarının hayatını hiçe sayan kişilerin kullandığı sürat tekneleri son senelerde bazı kazalara yol açmış, gezginler de birbirine bu hikayeleri anlatıyor. En iyisi böyle bir riski tamamen bertaraf etmek, feribot ya da büyük teknelerle biraz yavaş ama güvenli bir yolculuk yapmak... Mesela Phi Phi adalarına feribot ile çok rahat ve güvenli bir yolculuk yapmak varken, can yeleklerini ortaya çıkarma zahmetinde bulunmayan, suyun üstünde adeta uçan yarı açık bir sürat teknesinde hayatınızı tehlikeye atmazsınız sanırım.