Benim çocukluğumda henüz lego icat edilmemişti, yap-boz gibi şeylere pek meraklı olduğum için babam küplerden oluşan bir oyun seti almıştı; kapısı, damı, pencereleri hatta bacası bile olan rengarenk güzel evler yapıyor, kendimce eklemelerle evin görüntüsünü zenginleştiriyordum. Belki de üniversite tercihlerini yaparken o günlerde herkesin istediği işletme bölümü yerine mimarlık yazmalıydım...
Seneler önce Belçika hakkında bir belgesel seyrettim. Brüksel, Antwerp derken sıra Gent'e geldi. Kanalları, tekneleri ve özgün mimarisini gösterdiler. Ekranda pembeli, sarılı pasta misali sevimli evleri görünce hemen aklıma çocukluğumun o güzel anısı geldi, kendi elimle yaptığım o güzel evler...
2014'ün ilk seyahatini planlarken, Fransa'nın kuzeyinde Seine-Maritime bölgesinden sonra, Gent'e devam etmeye karar verdim. Arabayla gezmenin faydalarından biri, tren veya otobüs saatlerine bağlı değilsiniz, bu yüzden olabildiğince esnek davranmak mümkün oluyor. Gent merkezinde yer alan, oda kahvaltı anlaştığımız yer aslında bir çeşit pansiyon, genç bir hanım kendi evinin bahçesinde yer alan müştemilat benzeri bölümü bir kaç odaya ayırmış, bahçe çok bakımsız ama sevimli bir tavşan bizi karşılayınca çok hoşumuza gitti.
Gent hakkında biraz genel bilgi vermek isterim, Flanders (Vlaanderen) bölgesinin bir parçası olan Gent (Felemenkçe:Gent, Fransızca:Gand) eski çağlardan beri önemli bir tekstil ve ticaret merkezi olarak biliniyor. Bugünkü nüfusu 250,000 civarında, halk Felemenkçe ve Fransızca konuşuluyor, burada kulağımıza daha çok Felemenkçe geldi, ama sanırım hepsi Fransızca biliyor.
Caddelerde, meydanlarda dolaştıkça genç nüfusun yoğunluğu dikkatimizi çekti. Gent aslında klasik bir üniversite şehri, on iki fakültede eğitim gören 41,000 Universiteit Gent öğrencisi sosyal hayatı da epey renklendirmiş. Tüm cafe ve restoranlarda sürekli yenilenen panolar ve haftalık, aylık etkinlik broşürleri ile konserler, sergiler ve tüm kültürel faaliyetler duyuruluyor. Bu arada, uluslararası müzisyenlerin yer alacağı bir konser dizisinden bahseden güncel sayının kapağında Haluk Levent yer alıyordu.
Eski şehirde "graslei" adını alan meşhur liman bölgesinde yan yana sıralanan pasta misali renkli binaların çoğu zengin tüccarlara ya da esnaf ve zanaatkar birlikleri olan lonca'lara aitmiş. Günümüze kadar çoğu yenilenmiş, tamir edilmiş. Ancak ön cepheleri dikkatle korunmuş. Üçgen çatıları, geometrik desenli cepheleri ile graslei evleri sanırım kentin en fazla fotoğrafı çekilen binaları olmalı...
St. Michaels Köprüsü , Gent |
St. Michael Köprüsünden St.Nicholas kilisesi ve saat kulesi. Sanki bir ortaçağ masalı canlanmış... |
St. Michael köprüsünü arkamıza alıp eski şehrin merkezine doğru taş kaldırımlar boyunca yürüyoruz. Henüz geleli bir saat olmadan Gent'in mükemmel bir bisiklet şehri olduğunu anlıyoruz. Genci, yaşlısı, takım elbiseli ya da blue jean'li herkes bisiklete biniyor.
Gent tam sana göre diyor eşim, gerçekten öyle, sanki bir zaman makinesiyle geçmişe ışınlanmışız, sadece evler değil, köprüler ve yollar, hatta bazısı yüz yıldır açık olan dükkanlar bu hissi kuvvetlendiriyor, işte ben böyle yerlerde çok mutlu oluyorum. Modern ve yeniden ziyade eskinin hikayesi ve yaşanmışlığı her zaman daha çekici geliyor.
Gent sokaklarında bütün gün yürüyebilirim. Hava çok soğuk ama bu günlerde kar yağmaması bile bir şans. Biz kalın montlarla bile üşürken herkes pardösü ya da ceketle dolaşıyor. Zaten bisiklet kullanırken ağır kıyafetler bir dezavantaj.
Tekneyle Kanal Gezisi
Dinlenmek ve sıcak bir şeyler içmek için mola verdiğimiz kafede tekneyle kanal gezisi yapabileceğimizi öğrendik. Kış aylarında sadece talep olduğunda yapılan kanal gezisi için Hoogpoort'daki küçük iskeleye gitmemizi önerdiler. İskelede bekleyen Japon turistler saat 12:00'da teknenin kalkacağını söyledi, o kadar bekleriz artık dedik. 40 dakika süren gezide İngilizce ve Fransızca rehberlik hizmeti veriliyor. Üstü cam ile kaplı teknenin oturma yerleri pek rahat olmasa da uzun bir yol olmadığı için önemli değil. Rehberlik yapan genç, kanalın her iki yanındaki her bir binanın tarihini hızlı bir şekilde anlatmaya başladı. Bu arada kanallar hakkında bazı ilginç bilgiler de öğrendik. Dediklerine göre kanalın suları çöpleri uzaklaştıramıyor. Yani sabah birisi bir kola şişesi atarsa, akşam hala aynı yerde kalıyor. İşte bu yüzden haftada bir özel bir temizlik teknesi ile tüm kanalı temizliyorlarmış.
Gent halkının suya çöp atacağına doğrusu ihtimal vermiyorum. Biz geçerken bir iki ağaç dalı dışında bir çöp görmedik. Suyun rengi koyu yeşille kahverengi arasında ve dibi görünmüyor. Buna rağmen hiç bir yerde kötü bir koku hissetmedik.
Kanal gezisi için hazırız... |
"Gent watertoerist" |
Gent watertoerist tekne iskelesi Hoogpoort, 39 Gent Tel: 926 90 869
info@gent-watertoerist.be
40 dk. süren kanal gezisi 6.50 Euro öğrenci: 6.00 Euro 65+: 6.0 Euro 3/11 yaş: 3.50 Euro
Kanal gezisinde dikkat çekenler :
Het Spijder " tarihi tahıl deposu" "en eski ticari bina"
Spijker - 12. yy tahıl deposu. |
Gravensteen "Kontlar kalesi"
12. yüzyılda inşa edilmiş kale "Gravensteen" |
Groot Vleeshuis " Et Hali"
Günümüzde Flaman yöresel ürünlerinin tanıtımı için kullanılan "Groot Vleeshuis" diğer tipik Gent yapılarından oldukça farklı ve büyüklüğüyle etkileyici. Restoran olarak da hizmet veren iç mekanda tavandan sarkan "Ganda" jambonları burayı oldukça ilginç kılıyor.
"Vleeshuis" iç mekan |
Kanalın suları burada daha koyu bir renk alıyor. |
Kraanlei "Kraanlei sokağı" tipik Gent evleri...
butiklerin ve cafelerin olduğu kraanlei sokağı boyunca teknemiz ilerliyor. |
Graslei ve Korenlei
Gent kanallarında teknemiz ilerlerken, rehberimizden kanalın Graslei ve Korenlei olarak adladırıldığını öğreniyoruz. Graslei ziyaretçilerin de gözdesi, en güzel binalar bu yakada bulunuyor.
Graslei, Gent |
Yeniden yürümeye başladığımızda özel çikolatalar ve Belçika bisküvileri satan dükkanların olduğu Korenmarkt'a ulaştık. Belçika'nın meşhur tarçınlı ve zencefilli bisküvisi Speculoos'u eskiden beri severim. Bir kaç paket alıp yolumuza devam, danteller, ince bir zevkle işlenmiş masa örtüleri ve diğer ev tekstillerini sergileyen vitrinler de çok güzel, aslında hiç niyetim yokken dayanamayıp ufak bir alışveriş daha, fiyatlar pahalı, hele bizim paramızla, neyse oldu bir kere...
Belçika dantelleri ve ev tekstilleri... |
Restaurant/Cafe Pakhuis
Eski ve büyük bir depodan restorana dönüştürülen Pakhuis ilginç bir yer, güzel bir ambiyansı var. Öğle ve akşam yemekleri için özel menü çıkaran restoran gün boyunca hafif yemeklerden oluşan bir cafe menüsü sunuyor. Yediğimiz her şey lezzetli, servis hızlı. Kahvemizi içerken etrafı inceliyoruz. Sanırım güzel havalarda dışarıdaki terasta hizmet veriyorlar. Manzarası olmaması tek dezavantajı olabilir.
Pakhuis, Gent |
Pakhuis iç alanlar, bar ve etrafına sıralanmış masalar... |
info@pakhuis.be Tel: 09 223 55 55
Hafta arası 12:00 - 23:00 Hafta sonu 12:00 - 24:00 Pazar kapalı
Design Museum Gent (Gent Tasarım Müzesi)
Gent Tasarım müzesi eski şehir sokaklarında dolaşırken karşımıza çıkıverdi. Müze dışarıdan büyük bir yer gibi durmuyor ama geniş ve aydınlık galeriler ve salonlarla dolu bir bina, burada yüzlerce tasarım objesi ve çeşitli dönemlere ait mobilyalar sergileniyor.
Müzenin iç avlusu ve dev bir vazo... |
1900'lü yıllardan kalan bu likör takımı çok zarif, çok güzel... Önemli cam sanatçılarına ait vazolar, cam biblolar, bardaklar ve benzeri çalışmaları gördüğümüz "Seguso Vetri d'arte 1932-73" sergisi müzenin güncel sergisi.
çeşitli mobilya tasarımları |
18. yüzyılda Avrupa'da yayılan süslü ve renkli Rococo mobilyalar, biraz karanlık ve devasa Gotik mobilyalar ve 70'li yıllardan itibaren mobilya tasarımının gelişiminden değişik örneklerin yer aldığı bölümler özellikle dikkatimi çekti.
Gent Tasarım Müzesi, tüm Gent ziyaretçilerinin keyifle gezeceği, tasarım, mimari ve güzel sanatlarla ilgilenenlerin ise kaçırmaması gereken bir müze...
Design Museum Gent
5, Jan Breydelstraat 9000 Gent Tel: 09 267 99 99 museum.desig@gent.be
Açık olduğu saatler: 10:00 - 18:00 P.tesi kapalı
Bilet ücretleri: 5 Euro 19 yaş altı: ücretsiz 19-26 yaş: 1 Euro
Logies Onderland "Oda- kahvaltı" Otel/pansiyon
"Logies Onderland" gerçek bir Gent evinde basit bir konforla konaklama olanağı sunuyor, ev sahibi odaların bulunduğu bakımsız görünüşlü binayı gösterirken biraz endişelenmiştik. Odamız büyük ve iyi ısınıyor, üç kişilik oda bulmak zaten bir mesele, Onderland bu açıdan aileler için tercih sebebi olabilir. Kahvaltı servisi özenli, çeşitler yeterli, bu açıdan umduğumuzdan fazlasını bulduk.
Tavsiye eder miyim; yaz aylarında bahçesinde vakit geçirmek mümkün olabilir, tavşancık da orada sanırım, neden olmasın...
Logies Onderland 62, Rabotstraat 9000 Gent
stay@onderland.be
Bu ayakkabılar hangi inanışa göre iplere asılmıştı bilmiyorum, bir çeşit nazardan korunma olayı ya da yeni yıl dilekleri için olabilir, manası ne olursa olsun benim pek hoşuma gitti, dileğim gerçekleşecekse eğer, bir gün Gent'e daha sıcak bir zamanda, belki baharda gelmek isterim. Şimdilik hoşçakal Gent, dag!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder