Dünyamızı keşfetmeye hazır mısınız? dağlar, ovalar, göller... ülkeler, şehirler, kasabalar... değişik kültürler...
Hepsi bizi bekliyor...

6 Eyl 2013

HELSİNKİ, PORVOO,TUUSULA: FİNLANDİYA TATİLİ

Tervetuloa! yani hoşgeldiniz!  Belki binlerce kez hoşgeldiniz sözünü duymuş olabilirsiniz, ama bir Finli size hoşgeldiniz derken sanki kelimenin içeriği başka bir hale bürünüyor, içten bir gülümseme, gözlerinizin içine bakmaktan çekinmeyen, iyimser ve pozitif bir tavır insanı sıcak bir dalga gibi sarıp   sarmalıyor, ister istemez yüzünüze kocaman bir gülümseme oturuyor. İşte burada, Finlandiya'da geçen bir kaç günümün her anında hissettiğim mutlulukta ülkenin güzel doğasının ve yemeklerinin payını inkar etmesem de gördüğümüz sıcak karşılama ve ağırlamanın en büyük etken olduğunu biliyorum. Finlileri çok sevdim. Bir adres sorduğunuzda neredeyse kapısına kadar götürmelerini, alçakgönüllü ve pozitif tavırlarını.


Helsinki Liman

PORVOO /  Sevimli bir güney kasabası 
Finlandiya ( Fince: Suomi) diğer İskandinav ülkeleri gibi soğuk bir ülke, kısa süren yaz döneminde hava durumu günden güne değişiklik gösteriyor. Bu gezinin henüz planlama aşamasındayken kuvvetli güneş, nem ve aşırı sıcak olmadan doğası güzel, mümkünse bol su göreceğim  (yani göl, nehir ya da denizi olan) bir yere gitmeyi hayal ediyordum, bu yüzden İstanbul'un esas sıcaklarının başladığı Temmuz ortasında bir İskandinav ülkesine gitme fikri iyi bir düşünceydi. İlk gün beklenmeyen  bir soğuk ve yağmur biraz moralimizi bozsa da, sonraki üç günde hem güneşli, hem de 19 C civarında ılık bir hava bol bol gezmemize izin verdi. Toplam 188,000 göl ile dünyada en fazla gölü olan ülkeler arasında ikinci olan Finlandiya'da herhangi bir gölün kenarından geçmeden bir yolculuk yapılamaz sanırım.

yüksek ve sık ağaçların olduğu yolllarda araba kullanmak keyifli
Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
göl kıyısında vakit geçirmek huzur veriyor.
Finlandiya'da tatil denince aklınıza ne gelir bilmiyorum ama benim tecrübeme göre birinci sırada göllerin, ormanların, yürüyüş rotalarının tadını çıkarmak derim. İkinci sırada başkent Helsinki geliyor. Tasarım dünyasının en yaratıcı örneklerini göreceğiniz ( giyim, mobilya, mutfak eşyası gibi) özgün dükkanlarla dolu olan şehir merkezinde çok fazla alışveriş yapmasam da epey fotoğraf çektim.

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
"Forum" Alışveriş Merkezi
Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
Galleria Esplanad  

Stockmann Alışveriş Merkezi 

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
Kamppi Center 
Helsinki 2012 yılında "Dünya Tasarım Başkenti"  unvanını almış. Finli tasarımcıların dükkanları gün boyunca turistlerle, özellikle Çinli ve Japon turistlerle doluydu. Ben de "İittala"cam ürünleri mağazasında sürahi, bardak, biblo gibi pek çok özel tasarımları görünce adeta kendimden geçtim, ancak maalesef fiyatlar beni aşıyordu.

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
İittlia Mağazası
Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
Aarikka Mağazası 
Helsinki, hafta sonunda bile yollarında pek trafik olmayan bir şehir. Gördüğüm kadarıyla neredeyse dümdüz olan şehirde daha çok troleybüs ve otobüs tercih ediliyor. Yaz günlerinde işlerine yürüyerek ya da bisikletle gidiyorlar. Şehir, gayet temiz ve geniş cadde ve meydanlar ile sere serpe çimlere uzanıp etrafı seyredebileceğiniz parklardan oluşuyor.

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
Helsinki merkezinde güzel bir park - Esplanade Park 
parkın her iki yanında şık dükkanların olduğu cadde cıvıl cıvıl...
Helsinki'yi gezerken önemli olan tüm yapıların birbirine yürüme mesafesinde olduğunu gördük. Helsinki şehir müzesi, Uspenski katedrali, Senato meydanı ve şehrin simgelerinden Büyük Lutheran kilisesi  için yarım gün bile yeterli olabilir.  Senato meydanına çok yakın olan Helsinki Turist Ofisi çalışanları son derece yardımcı ve güler yüzlü.

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Uspenski Katedrali  
Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Lutheran Katedrali 
Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Alexander II. Heykeli 
Her iki katedral de şehrin en çok fotoğraflanan noktaları. Lutheran katedrali ve Alexander II. heykelinin bulunduğu Senato meydanı, hediyelik eşya dükkanları, restoran ve kafelerle dolu taş döşeli sokaklarla çevrelenmiş.  Yaz günlerinde aynen bizde de olduğu gibi kafelerin iskemleleri, masaları dışarıda, turist otobüsleri geliyor meydana art arda, otobüslerden inenler görkemli beyaz katedralin en iyi resmini çekme derdinde..

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
HELSINGFORS STADSMUSEUM
(Helsinki şehir Müzesi)
"Helsinki Şehir Müzesi  bu bölgede yer alıyor, yani Senato meydanına çok yakın, küçük ve derli toplu bir müze, şehrin ilk kuruluş yıllarından itibaren nasıl geliştiğini, mimarisinin özelliklerini, sosyal hayatıyla ilgili ilginç resimleri ve belgeleri inceledik, Fin sineması'nın önemli eserlerini hatırlatan özel bölümde vakit geçirdik, ücretsiz olarak gezilen müze kaçırılmaması gereken yerlerden.

Genelleme yaparsak, Helsinki bana Avrupa'da en "yaşanılası" şehirlerden biri gibi geldi,  sakin, düzgün, temiz ve güvenli. En kalabalık yer olan liman bölgesinde bile Rus yolcu gemileri geldiği zaman oluşan kalabalık dışında bir sıkıntı yok. Ancak liman civarında ve büyük katedral meydanında gezerken yankesicilere dikkat etmek gerektiği konusunda uyarıldık. Özellikle bir kaç geminin birden limana yanaştığı günlerde yetmiş iki milletten insan derler ya aynen öyle bir ortam oluyor, bizzat yaşadım. Böyle kalabalık bir günde sabah erken saatlerden itibaren seyyar yemek stantları, meyve satıcıları ve benzeri yerel ürün satanlar adeta büyük bir pazar yeri oluşturdular, biz de benim çok sevdiğim orman meyveleri reçellerinden aldık birkaç kavanoz, yemek stantlarında ise en çok Lapland yemekleri dikkat çekiciydi, geyik eti ve somon ızgaralar tercih ediliyordu, ancak ben biraz hijyen takıntılı olduğum için geyik etini akşam gittiğimiz restoranda yemeyi tercih ettim.

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Liman Bölgesi-  Helsinki 
Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Tekneler, yelkenliler.... Eski liman bölgesi-  Helsinki 
Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Eski bir gemi limanda bağlı ancak restoran/cafe olmuş artık... 
Finlandiya çok büyük bir ülke değil, İsveç ve Rusya arasında sıkışmış gibi duran ülkede 5.5 milyon insan yaşıyor, kilometre başına 20 kişiden az kişi düşüyor. Yani ülkenin yarısında yerleşim yok gibi, güneye indikçe yerleşim oranı da, nüfus da artıyor. Arktik bölge denilen buzlarla kaplı bölge ve "Lapland " adı verilen son zamanlarda turizm açısından revaçta olan bölgede daha çok küçük yerleşimler bulunuyor. Başkent Helsinki'nin nüfusu ise çevresiyle 1 milyonu ancak geçiyor.

Finlandiya'nın güneyinde Helsinki dışında küçüklü büyüklü şehirleri kasabalar ve dağınık bazı yerleşim yerleri bulunuyor. Bana kalsa buradan epey kuzeye doğru bir keşfe giderdim, ancak eşim zatürre teşhisiyle bir ay kadar önce ciddi bir tedavi gördü, onu iyicene yormak istemediğim için başkente en fazla 2-3 saat uzaklıktaki bölgede dolaşmaya karar verdik. Bu yüzden  Porvoo ve Tuusula en iyi seçenekler.


PORVOO

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Porvoo güzel manzaralar ile dolu bir yer.
Porvoo, Helsinki'ye en fazla 40 dakika uzaklıkta, ancak yolu uzatarak, bizim yaptığımız gibi ana yollardan ayrılarak ormanlık bölgede biraz kaybolmak, Fin evlerini, mimariyi, çevreyi incelemek daha zevkli oluyor. Ormanın içlerine doğru giden patikalarla birbirine bağlı olan evlerin posta kutuları ana yolun kenarına sıralanmış. Rengarenk posta kutuları yine karşımıza çıkınca  böyle bir görüntüyü kaçırmamak için arabadan indiğimde, yaşlı bir hanım sinirli bir şekilde ne yapıyorsunuz dedi. (Bu arada tüm Finlilerin çok iyi İngilizce konuştuğunu belirtmeliyim.  Üstelik iyi bir aksan ile birlikte...)  Biz derdimizi anlatınca kadıncağız gülümseyerek izin verdi ama "burası özel bir bölgedir, içeri girmeyin" demeyi de ihmal etmedi. 

Orman yolunda posta kutuları...
Porvoo (okunuşu Porvu) sevimli bir kasaba, göllerden ayrılan akarsu kollarından birinin üstünde kurulmuş. Epey fazla turist çeken bir yer olmasına rağmen özgün bir yer olarak kaldığını gördük.

Buraya özgü eski kırmızı renkli evlerin yan yana sıralandığı mahallede çeşitli antikacılar, butikler, yerel ürünler satan dükkanlar gördük. Antikacılar çeşitli eski, zarif güzel ev eşyaları, yemek takımları, bardaklar ve aklımıza gelmeyecek bazı şaşırtıcı objelerle doluydu. İskandinav tarzında eski mobilyalar da gördüm. kendime bir mücevher kutusu aldım. Derken içerisi Japon turistlerle doldu, zaten dirseğimle bir şeylere çarpacağım diye korkuyordum, hemen çıktım dükkandan...

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
Porvoo - Antikacıda alışılmadık şeyler vardı, 1940'lardan kalan bebek arabası...

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
Porvoo - hediyelik eşyalar/magnetler...
Öğle yemeği için uygun bir yer ararken girişinde çiçekli bir hoş geldiniz yazısı bulunan "Timbaali" adındaki restoranda karar kıldık, masalarda daha çok Finli aileler vardı, restoran sahibi denizciymiş eskiden, dediğine göre 1969 yılında İstanbul'a gelmişler şileple, başlangıç için bize soğuk balık büfesini tavsiye etti. Biraz pahalı olmakla birlikte kaliteli bir restoran.

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
Restoran Timbaali    
Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
kılçıksız kuzey balıklarını seviyorum, güzel bir sunum.
Timbaali'deki yemeğimizden sonra biraz daha sevimli sokaklarda dolaştık, daha sonra nilüferlerin yüzdüğü su boyunca dizilen eski Porvoo evlerinin resmini çektik.


TUUSULA 

Porvoo ile Tuusula arasında 45 dakikalık mesafe bulunuyor.  Tuusula, Güney Finlandiya göllerinden biri. Aynı adı alan Tuusula kasabası pek çok ilginç etkinliğe, birkaç özel müzeye ev sahipliği yapan, güzel bir yer.

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
Tuusula Gölü, Finlandiya 
Tuusula belediye sınırlarında Jarvenpaa mevkinde  "Ainola" adındaki  büyük bir arazi içinde yer alan çiftlik evinde çok özel bir müze bulunuyor. Finli besteci Jean Sibelius bu evde 53 yıl yaşamış, 8 euro giriş ücretiyle evin içi gezilebiliyor, içeride fotoğraf çekmek yasak, ilk önce evin bakımlı bahçesinde dolaştık, eski fin saunasının bulunduğu kulübeyi ve Sibelius'un mezarını ziyaret ettik. Evde ise eski ve zevkli mobilyalar, bestecinin Steinway piyanosu ve harika kuzineli büyük bir mutfak var. Bestecinin 3 kızı ölümünden sonra bu evi satılığa çıkarmışlar, derken ünlü bir zengin sanayici satın almış, ancak ev olarak kullanmaya kıyamamış ve müzeye dönüştürmüş.  

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
"AINOLA"  Jean SIBELIUS Evi  
Tuusula'da ziyaret ettiğimiz diğer müzede ise 1920 yılından başlayarak Finlandiya'da kadınların seçme seçilme başta olmak üzere adil şartlarda çalışmak ve eşit haklara sahip olmak için verdikleri mücadeleye önderlik eden bir kuruluşun öyküsünü belgelerle ve resimlerle anlatıyorlar. "Lotta Svard"  adındaki vakıf bu konuda uzun yıllardır çalışmalar yapmış ve güvenilir projelerle devletten 100 % destek alarak Fin kadınlarının da gönlünü kazanmış. Benim aklıma hemen rahmetli  Türkan Saylan'ın senelerce verdiği mücadele geldi, hem onun, hem de ülkemizde kadın hakları için çalışan herkesin önüne çıkan koca koca engeller burada olsaydı ne yaparlardı bilmiyorum. Çok güzel bir kafesi olan müze binasının güllerle dolu geniş bir bahçesi de bulunuyor. 

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
Lotta Svard Vakfı Müzesi - Tuusula
Tuusula gölünün kıyısında bir kilisenin bahçesinde 2. dünya savaşı sırasında ölenlerin mezarları yer alıyor. 

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
1940 - 1944 yılları arasında savaşta ölen Tuusula sakinlerinin anısına...
Zaten hava çok geç kararıyor, hemen yola çıkmaya gerek yok, gölün kıyısında balık tutan, piknik yapan ailelere karışıp keyif yaptık bir süre, gölün suları temiz gibi görünüyor ama mayosunu giymiş bir kişi bile görmedik.

Helsinki'ye dönünce vakit geçirmeden Esplanadi parkının liman tarafında bulunan "Kappeli" restoranında yemeğimizi yedik. Eşimin Finlandiya'ya iş için zaman zaman giden bir arkadaşının tavsiyesi olan bu tarihi yer 1867 yılında kurulmuş. Gördüğüm kadarıyla hem Finliler, hem de turistler tarafından pek sevilen, rağbet edilen bir mekan olmuş.

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
KAPPELI RESTORAN/KAFE
Esplanadi parkının güneyinde bir Helsinki klasiği!
Finlandiya denince benim aklıma sadece balık ve deniz ürünleri geliyor. Her şeyden evvel somon, ringa balığı gibi bölgenin en taze ürünleri dururken menülerdeki etlere hiç bakmak istemiyorum bile... 
Kappelli'de bir kaç çeşit başlangıç tabağı var. Herring, somon ve benzeri kuzey lezzetlerinin meze ya da tartine ( fransızların üstü açık sandviç çeşitleri) şeklindeki sunumları en az lezzetleri kadar güzel. Siyah ve diğer koyu renkli İskandinav ekmekleri otelimizde de çok lezzetli idi.

Seyahatimizin üçüncü gününde akşam yemeğimizi yediğimiz yöresel yemek ağırlıklı "Aino" Kappeli'nin hemen karşısındaki kaldırımda yayılmış masaları ile güzel bir konuma sahip, ancak Kappeli'den biraz pahalı olan bir restoran. Her ikisinde de hem deniz ürünleri, hem de geyik eti bulunuyor. Biz bu gezimizde sadece bir kere geyik eti yedik. Nasıldı derseniz, çok lezzetli değildi derim, rosto şeklinde soğuk et olarak yanında böğürtlen ya da kızılcık marmeladı ile servis ediliyor. Marmelat gibi tatlı bir şeyin ilave edildiği et tabaklarını daha önceki Avusturya ve Almanya'da görmüştüm. Şnitzel servisinde etin üzerinde çoğu zaman kırmızı (böğürtlen/kızılcık gibi) marmelat koyuyorlar bir kaşık kadar. Ben pek sevmiyorum bu birlikteliği, tüm etlere en iyi yakışan sos güzel, kaliteli bir hardal, balıklarda ise hiçbir şey ilave edilmemeli aslında, limon bile.

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
RESTAURANT AINO  - Fin Mutfağı
Pohjoisesplanadi 21 

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
Geyik eti rostosu AINO 
Yemekten sonra otelimize doğru yavaş yavaş sohbet ederek yürürken giderek yaklaşan güzel bir melodi duyuyoruz. Biraz sonra pasaj benzeri üstü yarı açık bir yerde canlı müzik yapıldığını gördük. Küçük bir orkestra güzel rock parçaları çalıyordu, ellerinde içkileriyle müzik dinleyenler arasında her yaştan insanlar var. Sorduk öğrendik, burada hemen hemen her akşam çeşitli gruplar sahne alıyor, "Gamla Passagen" gece kulübü/bar gibi bir yer, ortam da epey kaliteli, güvenlik görevlileri de var burada, girişte duruyorlar ama bizdeki gibi adam seçmiyorlar. Daha çok içkiyi fazla kaçıranlara müdahale etmek için oradalar sanırım.

Deniz ile Devri Alem  denizmontreal.blogspot.com
GAMLA PASSAGEN  - Helsinki
Finlandiya'nın şimdilik yazını gördük; sert kışını, lapa lapa karını ve elbette Lapland bölgesini görmek lazım, inşallah bir başka sefere, geyiklerin çektiği kızaklarla safari yaparız belki.


PRATİK HELSİNKİ REHBERİ
  • Helsinki'de ucuz hostellerden beş yıldızlı otellere kadar her türlü konaklama olanağı mevcut, Haziran/Temmuz aylarında ve Ağustos'un 2.yarısında gerçekleşen Helsinki Festivali sırasında bazı sıkıntılar yaşanabiliyor, bu yüzden rezervasyonları olabildiğince erken yapmak gerekiyor.   
  • Alışveriş caddeleri ve merkezi önemli dükkanlar: Alexanterinkatu, Mikonkatu , Pohjoisesplenadi, Etelaesplanadi... En güzel alışveriş merkezi Galleria Esplanad, burada bazı güzel markaların outlet mağazası var, mesela Max Mara ve Marina Rinaldi.  Stockmann ve Forum ise yüzlerce değişik markaya ev sahipliği yapan diğer büyük mağazalar.
  • Helsinki'de alınabilecek en ilginç hediyelikler ahşap ya da cam özel tasarımların yer aldığı dükkanlarda satılıyor, Finli tasarımcılar mutfak eşyasından banyoya kadar evin tüm alanları için  doğal malzemelerin kullanıldığı kaliteli ürünler yaratıyorlar, mesela İittala  mutfak ürünlerinde yaratıcılıkta sınır tanımıyor. Rengarenk dokuma kazaklar, hırkalar, folklorik desenlerin fazlaca kullanıldığı çeşitli giysiler biraz pahalı olsalar da kaliteliler. Marimekko dünya çapında bir Fin tekstil markası, rengarenk özgün desenli kumaşlar, dokumalar ile birlikte kısıtlı sayıda üretimi olan giyim koleksiyonu da mevcut. 
  • Ülkemizde pek bulunmayan çeşitli orman meyvelerinin reçelleri ve marmelatları çoğu alışveriş merkezinin gıda bölümü/süpermarketinde ve limandaki standlarda satılıyor. Özellikle Stockmann'ın en alt katında bulunan marketinde  (Herkku Food Market) Finlandiya'nın her yerinden çeşitli gurme ürünleri ve Avrupa'nın her türlü kaliteli gıda markasını bulabilirsiniz. 
  • Helsinki güvenli bir şehir, sadece bazen yankesicilik olayları görüldüğü ve çok kalabalık olan birkaç cadde ve alışveriş merkezinde çantamıza dikkat etmemiz gerektiği söylendi.
  • Şehirde ulaşım çok kolay, en güzeli yürümek olsa da tramvay da iyi bir seçenek olabilir. Helsinki'den Porvoo ve Tuusula'ya gitmek için araba kiralayabilir ya da otobüse binebilirsiniz. Eğer Turku ve diğer uzak olmayan şehirleri keşfetmek isterseniz trenle gitmek en iyisi, Lapland bölgesine gitmek için ise tarifeli Rovaniemi uçak seferlerini gözden geçirmeniz gerekir. Estonya'nın başkenti Talinn Helsinki'den çok uzak değil, limandan kalkan pek çok gemi konforlu bir şekilde iki şehir arasında sefer yapıyor, gidiş dönüş 25 Euro'dan başlıyor, süresi 2,5 saat.   
  • Finliler inanılmaz bir şekilde gün boyunca çok fazla kahve tüketiyorlar, ortalama 10 fincan (büyük fincan "mug"),  bu yüzden hem alışveriş merkezlerinde, hem de tüm caddelerde çok fazla "coffe shop" kafe bulunuyor. Pohjoisesplanadi üzerinde yer alan Café Esplanad,  Bulevardi 9 adresindeki Café Ekberg ve Kluuvikatu 3 adresindeki Karl Fazer Café şehrin kahve klasikleri.
  • Pek az şehirde musluk suyunu rahatça içebilirsiniz, Helsinki'de musluk suyunu içmemi özellikle tavsiye ettiler, test edildi, lezzetli bir su imiş, üstelik soğuk geliyor musluktan.  
  • Helsinki /Finlandiya için en ideal seyahat zamanı havanın 23:00 civarında karardığı, ılık ve güneşli günlerin çoğunlukta olduğu Temmuz ayı. 16 Ağustos - 2 Eylül tarihleri arasında klasik müzikten jaza'a kadar yüzlerce performansın yer aldığı Helsinki Festival de unutulmamalı.






2 yorum:

  1. Merhaba,
    Anladığım kadarıyla arabayla gezdiniz. Ehliyet sorunu yaşadınız mı? Hiç polis çevirdi mi?
    Bizde kiralamak üzereyiz ve bu soruları merak ediyorum. iyi günler.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, teknik bir sıkıntıdan cevabım çıkmamış maalesef. sizin için geç olmuştur ama tekrarlayayım yazdığımı:
    Türk ehliyetinde herhangi bir sorun olmuyor Finlandiyada. Trafikte polis arabası hiç bir yerde dikkatimizi çekmedi ama orman yolunda biraz kaybolup fazla dolaşınca aniden yolumuzu kestiler, uzun bir alkol muayenesinden geçti eşim. Kurallara da 100 % riayet istiyorlar, çok titizler... iyi tatiller, Deniz

    YanıtlaSil