Dünyamızı keşfetmeye hazır mısınız? dağlar, ovalar, göller... ülkeler, şehirler, kasabalar... değişik kültürler...
Hepsi bizi bekliyor...

14 Eyl 2013

CENNETTEN BİR KÖŞE: SAN SEBASTIAN

Donostia-San Sebastian  Playa de la Concha...
Deniz yükselmeye başlıyor...Tertemiz kumlu geniş  plajdaki
gel-git olayı ayrı bir güzellik katıyor buraya...
Gezdiğim gördüğüm yediğim içtiğim yerleri anlatmayı çok seviyorum. Seyahat tutkum paylaştıkça artıyor, yeni hayaller kuruluyor, bazen daha dönüş yolunda bir sonraki rota belirleniyor. Tam üç yıl önce Avrupa'da en sevdiğim ülkelerden olan İspanya'yı gezerken öyle bir yer keşfettim ki adeta aşık oldum, tekrar tekrar gideyim, sadece ben bileyim istedim, koca dünya biliyor da sanki Türkler mi bulamayacak eğer ben anlatmazsam, saçma tabi, ama öyle garip bir his bu, saklamak istiyorsun, kıskanıyorsun, herkes koşarak gider de tüm sihiri kaybolur diye.

Nedense bu yaz ikinci ziyaretimden sonra paylaşmaya ve tüm riskleri göze alarak (!) anlatmaya, övmeye karar verdim, zaten Kuzey İspanya gezimin tüm duraklarını bir bir anlattım, San Sebastián'dan bahsetmezsem eksik kalacaktı, ayrıca malumunuz THY'nin Bilbao uçuşları başladığından beri bu bölge çoktan yakınlaştı bile! 

San Sebastián benim için "tüm duyulara hitap eden bir güzel": harika incecik kumlu plajları, 70'li yıllardan beri hiç değişmemiş gibi duran apartmanları ile sahil şeridi, her bir sokağında ayrı bir lezzet keşfi saklayan "Parte Vieja" yani eski şehir; hepsi birbirini tamamlıyor. Denizden gelen mis gibi iyot kokusunun bahçelerdeki çiçeklerin kokularına karıştığı, yaz-kış sahilleri döven hırçın dalgaların sesiyle güne uyanan, yemek-içmek için yaşayan keyif insanlarının diyarı.

Ayuntamiento de San Sebastian - Görkemli Belediye Binası 
Constitucion Plaza
eski şehirde bu sevimli meydanı oluşturan binalardan biri...
Bu güzel kentte her şeyiyle özel olduğu hissini veren pek çok şey var. Turizme, para hırsına teslim olmuş Costa Brava sahil şehirlerine hiç benzemiyor. Belki de onu özel yapan hiç uyumlu olmaması. Baş kaldıran, biraz hırçın, pek kimseyi takmayan bir hali var. Bir de Bask ruhunu hissediyorsunuz burada, San Sebastián size İspanya'da olmadığınızı, bambaşka bir yerde olduğunuzu hissettiriyor.

Bask bölgesinin tüm yerleşim birimlerinde olduğu gibi tabelalar iki dilde, Bask dili ve İspanyolca. San Sebastián'ın Bask dilindeki adı Donostia ama kaynaklarda daha çok İspanyol adı geçiyor. Kuzey İspanya notlarında Bilbao'yu anlatırken Bask dilinden ve bölgenin kültür yapısından bahsetmiştim. Burada da Bask kültürü ve dili ön planda, sokaklarda daha çok Bask dili konuşuluyor, öğrendiğime göre Avrupa dil gruplarından hiçbirine ait değil, yazı olarak da çok değişik, kulak kabarttığınızda da.

Burada ilginç bulduğum şeylerden biri de turizmin şehrin en büyük gelir kaynağı olmasına rağmen insanların İngilizce öğrenmeye/konuşmaya istekli gözükmemeleri. Mesela trafik polisleri en basit bir adres sorusunu bile cevaplayamıyor, allahtan burası küçük bir şehir, meraklı bir gezgin için haritaya bile gerek yok. San Sebastián Bask bölgesinin göz bebeği olsa da öyle kocaman 5 yıldızlı otellerle dolu değil, daha çok pansiyonlar ve küçük oteller var, bir iki istisna ile, La Concha koyunda hemen plajın üstünde yer alan "Hotel Londres y de Inglaterra" büyük ve eski bir otel, Normandiya ve Güney Fransa'nın görkemli sahil otellerini hatırlatıyor, yaz günlerinde otelin plaj manzaralı teras/barında oturup bir aperitif almak, güneş batarken geniş kumlu sahilde çıplak ayakla yürümek güzel oluyor.

Harika bir sahilde akşam yürüyüşü...
San Sebastián "güzel yemek - güzel yaşamak" ile özdeşleşmiş. Ben burada en çok La Concha plajının hemen üstünde yer alan, yaşlıların banklarda oturduğu, gençlerin koştuğu, istisnasız herkesin denizi seyrettiği uzun sahil şeridinde vakit geçirmeyi seviyorum. Sonraki favorim eski şehrin (Parte Vieja) dar sokaklarına dağılmış pintxos  (pinços) barlarındaki muhteşem lezzetler.

San Sebastián yakın çevresinde Michelin yıldızlı meşhur restoranlar da bulunuyor, Arzak, Akalare, Martin Berasategui. Bu gurme mabetlerine aylar öncesinden rezervasyon yapılıyor ve fiyatlar cep yakan cinsten. Set menüler ve degustasyon menüsü de 150 € civarı. Henüz hiçbirine uğramasam da çok sorun değil çünkü eski şehir içinde çok sayıda pintxos bar ve kaliteli restoran geç saatlere kadar makul fiyatlarla harika lezzetler sunuyorlar. 

Bask mutfağıyla ilk önce Bilbao'da tanışmıştım, orada Jamon Iberico ve kocaman ızgara etler revaçtaydı. Burada ise baş köşede balık ve diğer deniz ürünleri, özellikle kabuklular bulunuyor. Genellikle klasik formal restoran yemekleri pek tercih edilmiyor, tek istisna Pazar günleri aile büyükleriyle yenen öğle yemeği, pazar öğle üzeri eğer rezervasyonunuz yoksa restoranlarda yer bulamazsınız, zaten öğle servisini de fazla uzatmayıp kapatıyorlar kapıları, turistler aç kalacakmış falan kimsenin derdi değil; siesta da çok önemli bu arada, öğleden sonra hediyelik eşya satanların bile kapanması doğal, akşama doğru kepenkler bir bir açılıyor.

Parte Vieja - Eski şehir sokakları...

sahilden uzaklaşınca eski, zarif Art-deco binalar güzellikleriyle dikkat çekiyor.
"La Concha" manzaralı  "Hotel Londres y de Inglaterra". Otel ve komşusu olan
binalar sanki eski bir kartpostaldan fırlayıp gelmişler.
San Sebastián pintxos barlarının ünü bütün dünyaya yayılmış, geniş bir bar tezgahı üzerinde sunulan tepsiler dolusu pintxos'u bira ya da Txakoli yudumlayarak atıştıran gürültülü topluluğu seyrediyoruz, bir çeşit sosyalleşme yeri pintxos barlar, çok cana yakın olmasalar da bazı bar sahipleriyle sohbet ettik, konu elbette San Sebastián ve Bask yemek kültürü. Son senelere kadar İspanya merkezi yönetimi ile başı dertte olan şehirde artık hiç kimse siyasetten konuşmak istemiyor. San Sebastián'ın bir gurme şehri olarak hafızalarda kalmasını tercih ediyorlar. Bask kimliğine son derece bağlı bu gururlu insanlar düşüncelerini yabancılarla paylaşmaya pek hevesli değiller, kesin olan tek şey San Sebastián ve pintxos barları ile gurur duyuyor ve Bask mutfağını yere göğe sığdıramıyorlar.

Eski şehirde öğleden sonra saat 17:00 gibi yavaş yavaş dolmaya başlayan sokaklar iş yerlerinden çıkanların da katılmasıyla şenlikli bir hale dönüşüyor. ilk önce bir bira ya da bir kadeh şarap ile günün yorgunluğunu atıp, ayaküstü atıştırma faslına geçiyorlar. İlginç olan birkaç pintxos barı dolaştıktan sonra bir kaç saat ara verip saat dokuz-on gibi  mükemmel bir "geç akşam yemeği"ne oturmaları, buna rağmen hepsi formda gözüküyor, nasıl derler, herhalde genetikleri iyi.

Pintxos barlarda tüm yiyecekler çoğu zaman saatlerce tezgahlarda durabiliyor, bu konuda aslında biraz tereddüt ettik, bir kaç saat açıkta kalan yiyecekler, hele balık/karides ve tavuk çabuk bozulacaktır, bu yüzden en çok rağbet edilen barları tercih etmek gerek, yani sirkülasyon fazla olsun, çabuk bitsin tepsiler, yenileri gelsin. Hiç bir zehirlenme vakasının olmadığını iddia ediyorlar, yine de özellikle sıcak günlerde dikkat etmeli. 

Madem San Sebastián'a gurme gözüyle bakıyoruz, pintxos nedir, nasıl hazırlanır, biraz detaya girebiliriz. Pintxos İspanyanın diğer bölgelerinde "tapas" adı verilen  atıştırmalık yiyeceklerin Bask bölgesindeki genel adıdır. Klasik bir pintxos'da genellikle beyaz francala ekmeği tercih ediliyor. Beyaz francala dilimi ve zengin malzeme arasındaki tek bağ ekmeğin üstüne sürülen bir mayonez ya da hardal katmanı, ya da sadece bir kürdan.  Ayrıca "ceviche" denilen çiğ balıklı kombinasyonlar,  kızartmalar  (patates kroket, karides kroket gibi) ve tam bir İspanyol klasiği olan "empenades" yöresel börekler de çok lezzetli oluyor.  Daha hafif bir pintxos yemek isteyenler çeşitli peynirlerle yapılan peynir köftelerini deneyebilirler. Pintxos fiyatları kullanılan malzemenin çeşidine göre 1 - 2,5 € arasında değişiyor. 

Bar TXALUPA - Pintxos çeşitleri epey fazla.
Solda karides ve ahtapotlu, sağda çiğ balıklı bir pintxos.
Croqueta de Bacalao " Morina balığı köftesi" 
Jamon con Anchoa Gulas y Tomate seco "Kurutulmuş domates, hamsi, yılan balığı ve jambon'lu pintxo"
Empenada de Atun "Ton balıklı Empenada (börek)"
kurutulmuş morina balığı/şerit
kurutulmuş morina balığı /fileto

Eski şehirdeki şarküterilerde çeşit çeşit tuzlanmış ve kurutulmuş balıklar satılıyor. Bizlerin pek alışık olmadığı kurutulmuş balıklar Bask mutfağında "empenada" adı verilen böreklere ve kroketlere malzeme oluyor.

Son ziyaretimizde pintxos barların kalabalığından uzakta, sakin bir ortamda güzel bir akşam yemeği için bir yer ararken, dondurmacıda çalışan genç kız uzağa gitmemize gerek olmadığını, bize tam istediğimiz gibi bir yer tavsiye edeceğini söyledi. Eski şehirde Calle de Embeltran 'da beyaz masa örtüleriyle klasik bir restoran olan La Muralla gerçekten de tam isabet oldu, 3 çeşit set menü 30 € civarında, hafta sonları rezervasyon gerekli.

Atıştırmalıklar ve pintxos'tan bıkınca limandaki balık lokantalarına bir göz atmak fena olmaz. Bir tavsiye: La Rampa, sade bir dekor, harika bir konum, hızlı servis, taptaze karidesler ve diğer kabuklular, günün balığı. Fiyatlar biraz yüksek, ama değer, öğle servisinde dışarıda oturmak çok zevkli,  rezervasyon özellikle hafta sonunda gerekli. Yemekten sonra hemen karşısındaki San Sebastian Akvaryumu  gezilebilir.

La Rampa küçük limanın sonuna doğru yer alıyor.
Tatlı severler için buraya özgü bir lezzet bulunmuyor; İspanya'da her bölgede bulunan "Arroz con Leche" bir çeşit sütlaç, "Tarte de queso" İspanyol usulü cheesecake,  "Catalan crema" karamelli puding (krem karemel'e yakın) ve dondurmalar... Eski şehrin içinde yer alan az sayıdaki pastanede çeşitli şekerlemeler, bisküviler, kekler, bademli krokan "turron" çeşitleri bulunuyor. .

meyveli kekler,  fındıklı çikolatalar.

SAN SEBASTIAN ESKİ ŞEHİR LEZZET ADRESLERİ

BAR GOIZ ARGI : Calle Fermin Calbeton, 4 Parte Vieja                                                         

BAR GANBARA : Calle de San Jeronimo, 21 Parte Vieja

BAR ZERUKO: Calle de Pescaderia, 10 Parte Vieja    

BAR TXALUPA JATETXEACalle Fermin  Calbeton, 3 Parte Vieja

RESTAURANT LA RAMPA: Muelle, 26-27    tel: 943 421652

RESTAURANT LA MURALLA: Calle de Embeltran  3 tel: 943 433508

LA BRASSERIE MARI GALANT: Zubieta, 2 (Londres otelinin altında) 943 440770

PASTELERIA IZAR (pastane) : Calle Mayor, 2 Parte Vieja

Ne zaman gitmeli? San Sebastian ılıman bir iklime sahip, mesela Şubat ayında çok kalın bir giysiye ihtiyaç duymadan plajda yürüyüş yapmıştık, ikinci ziyaretimi yaptığım Nisan ayından itibaren en güzel günlerini yaşıyor, bahar boyunca sık yağan yağmurlar çiçeklenen ağaçları iyice güzelleştiriyor. Temmuz - Ağustos aylarında ise çok kalabalık olduğunu, plajda adım atacak yer kalmadığını söylediler. Eylül ayında gerçekleşen San Sebastián film festivali sırasında otellerde yer bulmak çok zor.

Nasıl gidilir?  THY  haftada 5 gün Salı Çarşamba, Cuma, Ctesi, Pazar günleri Bilbao'ya uçuyor, San Sebastián buradan 105 km, araba ile 1 saat. Madrid'ten gelenler 6 saatlik uzun bir yolu göze almak zorunda, biraz daha kısa olan tren ve otobüs seçeneği de düşünülebilir.









1 yorum: