Bir iki senedir gazetelerin seyahat eklerinde ve dergilerde gözüme çarpmaya başladı, 48 saatte Roma gibi yazılar, ilk zamanlar bunlara pek bir sinir oluyordum; Roma, Paris, Londra gibi şehirler için iki günlük bir gezi rehberi ancak bir giriş "introduction" yazısı olabilir, diğer yandan kolay gezilen, yüzölçümü de fazla büyük olmayan şehirler de var, Atina da hakikaten 48 saatte gezilebilecek şehirler tanımına oldukça uyuyor, elbette 72 saat şehrin günlük yaşamını da yakından gözlemek isteyenler için en ideali, sahillerde gezmek, yakın adalara da gitmek mümkün olur böylece...
İşte benim 48 saatlik Atina maceram... Biraz hızlı, biraz koşuşturmalı, konsept gereği tabi:)
1. GÜN
Uçaktan inip otelinize yerleşmeniz tahminen bir buçuk saati bulacağı için Pegasus 10:30 uçağı ile geldiğinizi varsayarsak, hemen dışarı çıkıp şehri tanımaya başlamakta fayda var. Eğer THY sabah uçuşunu tercih ederseniz elbette biraz tembellik edebilirsiniz.
12:00
İstikamet Syntagma! Syntagma meydanı Atina'nın en büyük, en önemli meydanı... Şehrin bütün yollarının kesişme noktası, metro veya taksiyle kısa sürede ulaşılan meydanın en önemli noktası Parlamento Binası...
Syntagma Meydanı |
Aslında kraliyet sarayı olarak inşa edilen bu görkemli bina 1934 yılından beri parlamento binası olarak kullanılıyor. Yapının ön cephesinde yer alan "Meçhul Asker Anıtı" ve burada nöbet tutan "Tsoliades" adı verilen özel birliğin askerlerinin her saat başı ilginç bir koreografi ile yaptıkları nöbet değişimi görülmeye değer. Atina ziyaretinin olmazsa olmazı değil ama yolunuz nasıl olsa Syntagma meydanına düşeceği için ekstradan bir 15 dakikayı buraya ayırabilirsiniz. Nöbet değişimi her saat başı yapılsa da öğle saatinde daha görsel ve detaylı bir şekilde gerçekleşiyor, tören sırasında fotoğraf ya da video çekmek serbest.
"Tsoliades" birliği ve "Meçhul Asker" |
Parlemento'dan hemen karşıya geçerken meydana paralel caddede şehrin en görkemli ve şık otelleri olan Grande Bretaigne ve King George otellerini göreceksiniz. Meydandaki yoğun araç ve yaya trafiği bana çok yabancı değil. En iyisi meydandan batıya doğru kıvrılan Stadiou sokağında dükkanlara bakarak bir gezinti... sonraki hedefim Voukourestiou sokağında gözde bir ticaret merkezi ve bir restoran kompleksi olan Attica Citylink, diğer adıyla Stoa Spiromiliou.
Stoa Spiromiliou |
sıcak, soğuk, sütlü, ne olursa olsun kahve içiliyor... |
Atina'nın en eski kafelerinden Zonar's |
14:00
Tarih ve gelenek: Monastiraki
Monastiraki; tanıdık manzaralar... |
Tzistarakis camii |
16:00
Hadrian'ın kütüphanesinden doğuya restoranlar ve kafelerin, deri eşya ve hediyelik satan dükkanların yanından geçerek daha yeşil bir bölgeye varılıyor. Yemyeşil ağaçların gölgelendirdiği bu büyük arazi" Agora" yani dönemin ana meydanı. Gözünüzü kaldırdığınızda Akropolis silüeti tam karşınızda. En güzel korunmuş tapınaklardan biri olan "Hephaestus tapınağı" küçük bir tepenin üstünde yer alıyor. Bu tapınak tanrı Zeus'un oğlu Hephaestus'a adanmış.
Monastiraki gez gez bitmiyor... Bir dondurma molası, Yogolicious yoğurt ve dondurma barı, isterseniz taze meyve veya çeşitli soslar... (Adrianou, 48)
18:30
Atina'nın canlı müzik yapan restoranları için adres Plaka ve Monastiraki. Özellikle Monastiraki semtinde Adranou sokağı sıra sıra dizilmiş tavernaları ile gözde bir yer, yaz aylarında saat 17'den sonra yavaş yavaş dolmaya başlıyor. Maiandros (Adranou, 47) tipik bir restoran, iki kişi hem çalıyor hem söylüyor, bizim türkülerimize benzeyen şarkılar, kulağımıza tanıdık gelen melodiler bunlar...
Malum yemeklerimiz birbirine çok benziyor, bir karışık meze tabağı ısmarlıyorum, bir de hellim peyniri ile yapılan bir börek... Akşamın sürprizi ise garsonun ısrarıyla seçmiş olduğum ballı yoğurt... Yunan yoğurdu kıvamlı ve ekşiliği çok az olan bir yoğurt, bu yüzden üzerine eklenen bir kaşık bal ile birlikte sade ama çok lezzetli bir tatlı oluyor.
Saat yedi gibi başlayan müzik geç saatlere kadar devam ediyor, epey yorgun düştüğüm için restoran kalabalıklaşmaya başladığında hesabı istiyorum.
Maiandros - Monastiraki |
Malum yemeklerimiz birbirine çok benziyor, bir karışık meze tabağı ısmarlıyorum, bir de hellim peyniri ile yapılan bir börek... Akşamın sürprizi ise garsonun ısrarıyla seçmiş olduğum ballı yoğurt... Yunan yoğurdu kıvamlı ve ekşiliği çok az olan bir yoğurt, bu yüzden üzerine eklenen bir kaşık bal ile birlikte sade ama çok lezzetli bir tatlı oluyor.
Saat yedi gibi başlayan müzik geç saatlere kadar devam ediyor, epey yorgun düştüğüm için restoran kalabalıklaşmaya başladığında hesabı istiyorum.
Ballı yoğurt... |
Akropolis Müzesi - Akropolis
9:30New Acropolis Museum- 2009 yılında açılmış... |
Oda kahvaltı olarak konakladığım otelimde uzun bir kahvaltıdan sonra Atina'nın görülmesi şart müzesi "Yeni Akropolis müzesi" bilet kuyruğundayım. Pek uzun bir kuyruk değil ama 15 dk. bekleyişten sonra biletimi alıyorum. Tam bilet 5 €, öğrenci bileti 3 €. Müzenin üç katına yayılan sergi alanlarında heykelden takılara, biblolardan ev eşyalarına Akropolis ve çevresinde bu güne kadar ortaya çıkarılan her türlü tarihi eser sergileniyor, bazı bölümlerde fotoğraf çekmek kesinlikle yasak iken bazı yerlerde sadece flaşsız çekime izin veriliyor. Müzenin 2. katında bulunan restoran/kafe bölümünün terası gölgelik ve çok keyifli. Güzel bir menüsü var, en azından Akropolis manzarasına karşı bir şeyler içmek için zaman ayırmalı. Hemen girişte bulunan hediyelik eşyalar mağazasında ise müzedeki takıların ve bazı toprak bibloların bire bir kopyaları satılıyor, fiyatlar pek ucuz değil, meraklısına hitap ediyor...
11:00
şehrin hemen her yerinden görünen kutsal tepenin manzarası etkileyici... |
Müze ziyaretçilerinin hemen hemen hepsi çıkışta dosdoğru Akropolis 'e doğru kıvrılarak çıkan yola yürüyor, Akropolis tüm şehri yüksekten gören bir tepe (kutsal kaya olarak adlandırılıyor) üzerinde kurulmuş. Buradaki arkeolojik çalışmalar, uluslararası kuruluşlardan hatırı sayılır yardımlar yapılmış olmasına rağmen uzun zamandır bir türlü bitirilememiş. Tarihi ve mimari önemi açısından bir hazine gözüyle bakılan Akropolis'in en düzgün şekilde ayakta kalan yapısı Parthenon ve Atina Nike tapınağı. Güney yamacındaki kapıdan daha rahatça ulaşılan Akropolis konumu itibarıyla zaten oldukça sıcak olan şehrin en sıcak noktası, bu açıdan uygun kıyafet ve spor ayakkabı şart.
Eski Yunan'da tanrılar için inşa edilen tapınaklar daha sonra ülkeyi işgal eden medeniyetlerin etkisiyle farklı şekillerde kullanılmış, bazen tamamen yıkılmış ya da mimari değişikliklere uğramışlar. Parthenon tapınağının akıbeti ise, Osmanlı'da cami olarak kullanılmaktan İngilizler tarafından yağmalanmaya kadar diğer tapınaklardan farklı olmamış. Atina'lıların Pers'lere karşı elde ettiği zaferden sonra yapılan Nike tapınağı ise restore edilmiş ve Parthenon'un zar zor ayakta duran sütunlarından biraz daha iyi durumda. Güney yamaçta bulunan Antik Dionysos Tiyatrosunun 17,000 kişilik kapasitesi bulunuyormuş. Günümüz tiyatrosunun temelinin atıldığı yerlerden biri olarak biliniyor. Atina'yı ve benzeri şehirleri seyahat öncesi biraz çalışmak gerekiyor, daha bir keyifle gezmek için elbette...
12:30
Akropolis yorgunluğundan sonra pek çok turistin tercihi olan gezi treni harika bir seçenek. Adriniou ve Ailou sokaklarının kesiştiği noktada bu sevimli turistik tren misali araç doldukça sefere başlıyor. Yaklaşık bir saat süren şehir turu bileti 5 €, bu bilet ile gün içinde tekrar tekrar trene binip zamandan tasarruf etmek mümkün. Ayaklarınıza kara sular inmeden başınıza güneş geçmeden gezin diyor özenle hazırlanmış broşürde...
Trene binmemle inmem arasında fazla zaman geçmedi, ne de olsa pek büyük bir şehirde değiliz. Hadrian Kapısı ve Olympia Zeus Tapınağı... Oldukça iyi durumda olan 18 metre yüksekliğindeki Hadrian kapısı (veya Tak'ı) Roma imparatoru Hadrian'ı onurlandırmak üzere inşa edilmiş. Zeus tapınağı ise fazla uzakta değil, seyrek ağaçların olduğu toprak yol tapınağın bir zamanlar bulunduğu meydana çıkıyor. Görkemli tapınaktan günümüze sadece 15 sütun kalmış. Ben de zeytin ağaçlarının gölgesinde oturup tapınağın orijinal halini hayal etmeye çalışıyorum.
Hadrian Kapısı |
Olympia Zeus Tapınağı |
15:00
Konstantinidis Pastanesi...
Fırından yeni çıkmış mis gibi sakızlı çörekler, çeşitli yunan spesiyaliteleri, Fransız pastaları, dondurmalar, kısaca her şey mevcut, benim tercihim baklavadan daha hafif ama yine de şerbetli bir tatlı olan Galaktoboureko.
Galaktoboureko: dışı çıtır baklava yufkası, içi muhallebi. |
16:00
Plaka'da alışveriş...
Akşam yemeği için rezervasyonum 19:30'da, Plaka sokaklarını keşfetmek ve alışveriş için tam zamanı...
Her zaman önceliğim olan yöresel gurme ürünlerin satıldığı güzel bir dükkan... bal ve yeşil zeytin ezmesi... Attiki marka bal en kalitelisi diyorlar, bademli yeşil zeytin ezmesini ise hiç görmedim daha önce, bir denemeli, "mastic" yani sakız zaten malum Chios (Sakız) adasından geliyor Atina'ya... Kaliteli zeytin yağları ve sabunlar, kekik ve defne yaprağı... peynirler.. Benim favorim Anthotiro, bir çeşit taze peynir, çok lezzetli...
Anthotiro |
Hava kararırken kalabalıklar artıyor... El yapımı deri sandaletlerin satıldığı dükkanda harika modeller kapışılıyor.
19:30
Daphne's, Plaka: Şık bir akşam yemeği
Yarın yola çıkılacaksa bu akşam yemeği özel olmalı... küçük bir araştırma yetiyor, Atina büyük bir şehir değil... Daphne's sadece yemekleriyle değil ortam olarak da özel bir yer, eski bir Plaka evinin avlusunda ve iç mekanlarında gerçekten güzel bir atmosfer yaratılmış, duvarlarda antik yunan kültüründen desenler ve özenle seçilmiş eşyalar hoşuma giden ayrıntılar oldu.
Daphne's Restaurant |
Zarif dekorasyon ve özenli servis.. |
Atina'dan yeşil-kahve gözleriyle sevimli bir sokak kedisi... |
Adresler & bilgiler:
Ne zaman gitmeli? Eylül, Ekim, Nisan, Mayıs en güzel zamanlar...
Seyahat öncesi faydalı bir okuma: Antik Yunan'da Mitoloji; Masallar ve Söylenceler... Rosa Agizza
Daphne's: Lyssikratous, 4 Plaka (rezervasyon tavsiye edilir)
Maiandros taverna/restoran: Adrianou, 47 Monastiraki
Otantik elyapımı deri sandaletler: Adrianou, 88 Monastiraki
Gurme yiyecekler & yerel lezzetler: "Taste of Greece" Adrianou, 67 Plaka
Patisserie Konstantinidis : Stadiou, 3 Syntagma
President hotel: Kifissias Caddesi, 43 www.president.gr
Çok güzel bir peynir enfes lezzetli buradan alıyorum President Peynir Gurme Reyon diye bir site var, bu tür az bulunan ürünleri topluca gönderiyorlar, deneyebilirsiniz ;)
YanıtlaSilGülay hanım, teşekkür ederim bilgi için, iyi günler.
YanıtlaSil