Dünyamızı keşfetmeye hazır mısınız? dağlar, ovalar, göller... ülkeler, şehirler, kasabalar... değişik kültürler...
Hepsi bizi bekliyor...

27 Ara 2014

48 saatte Atina


Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com


Bir iki senedir gazetelerin seyahat eklerinde ve dergilerde gözüme çarpmaya başladı,  48 saatte Roma gibi yazılar, ilk zamanlar bunlara pek bir sinir oluyordum;  Roma, Paris, Londra gibi şehirler için iki günlük bir gezi rehberi ancak bir giriş "introduction" yazısı olabilir, diğer yandan kolay gezilen, yüzölçümü de fazla büyük olmayan şehirler de var, Atina da hakikaten 48 saatte gezilebilecek şehirler tanımına oldukça uyuyor, elbette 72 saat şehrin günlük yaşamını da yakından gözlemek isteyenler için en ideali, sahillerde gezmek, yakın adalara da gitmek mümkün olur böylece...

 İşte benim 48 saatlik Atina maceram... Biraz hızlı, biraz koşuşturmalı, konsept gereği tabi:)

1. GÜN

Uçaktan inip otelinize yerleşmeniz tahminen bir buçuk saati bulacağı için Pegasus 10:30 uçağı ile geldiğinizi varsayarsak, hemen dışarı çıkıp şehri tanımaya başlamakta fayda var. Eğer THY sabah uçuşunu tercih ederseniz elbette biraz tembellik edebilirsiniz. 

12:00
İstikamet Syntagma! 

Syntagma meydanı Atina'nın en büyük, en önemli meydanı...  Şehrin bütün yollarının kesişme noktası, metro veya taksiyle kısa sürede ulaşılan meydanın en önemli noktası Parlamento Binası... 

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Syntagma Meydanı 
Aslında kraliyet sarayı olarak inşa edilen bu görkemli bina 1934 yılından beri parlamento binası olarak kullanılıyor. Yapının ön cephesinde yer alan "Meçhul Asker Anıtı" ve burada nöbet tutan "Tsoliades" adı verilen özel birliğin askerlerinin her saat başı ilginç bir koreografi ile yaptıkları nöbet değişimi görülmeye değer. Atina ziyaretinin olmazsa olmazı değil ama yolunuz nasıl olsa Syntagma meydanına düşeceği için ekstradan bir 15 dakikayı buraya ayırabilirsiniz. Nöbet değişimi her saat başı yapılsa da öğle saatinde daha görsel ve detaylı bir şekilde gerçekleşiyor, tören sırasında fotoğraf ya da video çekmek serbest. 

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
"Tsoliades" birliği  ve "Meçhul Asker" 
Parlemento'dan hemen karşıya geçerken meydana paralel caddede şehrin en görkemli ve şık otelleri olan Grande Bretaigne ve King George otellerini göreceksiniz. Meydandaki yoğun araç ve yaya trafiği bana çok yabancı değil. En iyisi meydandan batıya doğru kıvrılan Stadiou sokağında dükkanlara bakarak bir gezinti... sonraki hedefim  Voukourestiou sokağında gözde bir ticaret merkezi ve bir restoran kompleksi olan Attica Citylink,  diğer adıyla Stoa Spiromiliou.  

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Stoa Spiromiliou
Camdan bir atrium'un altında yan yana dizilmiş şık görünümlü kafe ve restoranlar oldukça kalabalık. Citylink'in hemen dışında Clemente Cafe (Voukourestiou, 3)  sadece yayalara açık olan sokakta öğlen güneşinde gölge ve keyif vaat ediyor. Hafif bir öğlen yemeği ve ardından bademli soğuk kahve Clemente usulü frappé. Sabahtan akşama kadar bol bol kahve tüketilen şehirde doğal olarak en sevilen soğuk içecek de "Frappé" oluyor.  

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
sıcak, soğuk, sütlü, ne olursa olsun kahve içiliyor... 
Atina'nın en meşhur tarihi kafe'si  Zonars, Citylink kompleksine çok yakın... Voukourestiou ile Penepistimiou'nun kesiştiği noktada yenilenmiş haliyle oldukça şık, küçük bir pastane bölümü de bulunuyor, fransız pastaları ve benzeri lezzetler...

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Atina'nın en eski kafelerinden Zonar's 

14:00

Tarih ve gelenek: Monastiraki 

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Monastiraki; tanıdık manzaralar...
Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Tzistarakis camii
Monastiraki semti şehrin önemli tarihi bölgelerinden biri...  Tüm semte yayılmış tarihi kalıntılar, taverna ve kafelerin doldurduğu sokaklar... Kalabalık olsa da gürültülü değil, metrodan indiğinizde karşınızda cıvıl cıvıl bir meydan; burada eski bir Osmanlı camisini göreceksiniz. Camiden doğuya ilerlerseniz karşınızda "Hadrian Kütüphanesi" müzesi... Açıkhava müzesinde gezmek çok keyifli, aslında Atina kendi başına bir açık hava müzesi görünümünde... 

16:00


Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com

Hadrian'ın kütüphanesinden doğuya restoranlar ve kafelerin, deri eşya ve hediyelik satan dükkanların yanından geçerek daha yeşil bir bölgeye varılıyor. Yemyeşil ağaçların gölgelendirdiği bu büyük arazi" Agora" yani dönemin ana meydanı. Gözünüzü kaldırdığınızda Akropolis silüeti tam karşınızda. En güzel korunmuş tapınaklardan biri olan "Hephaestus tapınağı" küçük bir tepenin üstünde yer alıyor. Bu tapınak tanrı Zeus'un oğlu Hephaestus'a adanmış.

Monastiraki gez gez bitmiyor... Bir dondurma molası, Yogolicious yoğurt ve dondurma barı, isterseniz taze meyve veya çeşitli soslar...  (Adrianou, 48)

18:30

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Maiandros - Monastiraki
Atina'nın canlı müzik yapan restoranları için adres Plaka ve Monastiraki. Özellikle Monastiraki semtinde Adranou sokağı sıra sıra dizilmiş tavernaları ile gözde bir yer,  yaz aylarında saat 17'den sonra yavaş yavaş dolmaya başlıyor. Maiandros (Adranou, 47) tipik bir restoran, iki kişi hem çalıyor hem söylüyor, bizim türkülerimize benzeyen şarkılar, kulağımıza tanıdık gelen melodiler bunlar...

Malum yemeklerimiz birbirine çok benziyor, bir karışık meze tabağı ısmarlıyorum, bir de hellim peyniri ile yapılan bir börek... Akşamın sürprizi ise garsonun ısrarıyla seçmiş olduğum ballı yoğurt... Yunan yoğurdu kıvamlı ve ekşiliği çok az olan bir yoğurt, bu yüzden üzerine eklenen bir kaşık bal ile birlikte sade ama çok lezzetli bir tatlı oluyor.

Saat yedi gibi başlayan müzik geç saatlere kadar devam ediyor, epey yorgun düştüğüm için restoran kalabalıklaşmaya başladığında hesabı istiyorum.

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Ballı yoğurt... 


2.GÜN 


Akropolis Müzesi  - Akropolis 
9:30


Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
New Acropolis Museum- 2009 yılında açılmış... 
Oda kahvaltı olarak konakladığım otelimde uzun bir kahvaltıdan sonra Atina'nın görülmesi şart müzesi "Yeni Akropolis müzesi" bilet kuyruğundayım. Pek uzun bir kuyruk değil ama 15 dk. bekleyişten sonra biletimi alıyorum. Tam bilet 5 €, öğrenci bileti 3 €. Müzenin üç katına yayılan sergi alanlarında heykelden takılara, biblolardan ev eşyalarına Akropolis ve çevresinde bu güne kadar ortaya çıkarılan her türlü tarihi eser sergileniyor, bazı bölümlerde fotoğraf çekmek kesinlikle yasak iken bazı yerlerde sadece flaşsız çekime izin veriliyor. Müzenin 2. katında bulunan restoran/kafe bölümünün terası gölgelik ve çok keyifli. Güzel bir menüsü var, en azından Akropolis manzarasına karşı bir şeyler içmek için zaman ayırmalı. Hemen girişte bulunan hediyelik eşyalar mağazasında ise müzedeki takıların ve bazı toprak bibloların bire bir kopyaları satılıyor, fiyatlar pek ucuz değil, meraklısına hitap ediyor... 

11:00


Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
şehrin hemen her yerinden görünen kutsal tepenin 
manzarası etkileyici... 
Müze ziyaretçilerinin hemen hemen hepsi çıkışta dosdoğru Akropolis 'e doğru kıvrılarak çıkan yola yürüyor, Akropolis tüm şehri yüksekten gören bir tepe (kutsal kaya olarak adlandırılıyor) üzerinde kurulmuş. Buradaki arkeolojik çalışmalar, uluslararası kuruluşlardan hatırı sayılır yardımlar yapılmış olmasına rağmen uzun zamandır bir türlü bitirilememiş. Tarihi ve mimari önemi açısından bir hazine gözüyle bakılan Akropolis'in en düzgün şekilde ayakta kalan yapısı Parthenon ve Atina Nike tapınağı. Güney yamacındaki kapıdan daha rahatça ulaşılan Akropolis konumu itibarıyla zaten oldukça sıcak olan şehrin en sıcak noktası, bu açıdan uygun kıyafet ve spor ayakkabı şart.  



Eski Yunan'da tanrılar için inşa edilen tapınaklar daha sonra ülkeyi işgal eden medeniyetlerin etkisiyle farklı şekillerde kullanılmış, bazen tamamen yıkılmış ya da mimari değişikliklere uğramışlar. Parthenon tapınağının akıbeti ise, Osmanlı'da cami olarak kullanılmaktan İngilizler tarafından yağmalanmaya kadar diğer tapınaklardan farklı olmamış. Atina'lıların Pers'lere karşı elde ettiği zaferden sonra yapılan Nike tapınağı ise restore edilmiş ve Parthenon'un zar zor ayakta duran sütunlarından biraz daha iyi durumda.  Güney yamaçta bulunan Antik Dionysos Tiyatrosunun 17,000 kişilik kapasitesi bulunuyormuş. Günümüz tiyatrosunun temelinin atıldığı yerlerden biri olarak biliniyor. Atina'yı ve benzeri şehirleri seyahat öncesi biraz çalışmak gerekiyor, daha bir keyifle gezmek için elbette...


12:30




Akropolis yorgunluğundan sonra pek çok turistin tercihi olan gezi treni harika bir seçenek. Adriniou ve Ailou sokaklarının kesiştiği noktada bu sevimli turistik tren misali araç doldukça sefere başlıyor. Yaklaşık bir saat süren şehir turu bileti 5 €, bu bilet ile gün içinde tekrar tekrar trene binip zamandan tasarruf etmek mümkün. Ayaklarınıza kara sular inmeden başınıza güneş geçmeden gezin diyor özenle hazırlanmış broşürde...

Trene binmemle inmem arasında fazla zaman geçmedi, ne de olsa pek büyük bir şehirde değiliz. Hadrian Kapısı ve Olympia Zeus Tapınağı... Oldukça iyi durumda olan 18 metre yüksekliğindeki Hadrian kapısı (veya Tak'ı) Roma imparatoru Hadrian'ı onurlandırmak üzere inşa edilmiş. Zeus tapınağı ise fazla uzakta değil,  seyrek ağaçların olduğu toprak yol tapınağın bir zamanlar bulunduğu meydana çıkıyor. Görkemli tapınaktan günümüze sadece 15 sütun kalmış. Ben de zeytin ağaçlarının gölgesinde oturup tapınağın orijinal halini hayal etmeye çalışıyorum.

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Hadrian Kapısı 
Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Olympia Zeus Tapınağı

15:00

Konstantinidis Pastanesi...  

Damak tadına düşkün gezginin olmazsa olmazı en güzel tatlıların, pastaların adresini de keşfetmek... Konstantinidis pastanesi,  Syntagma'da Stadiou caddesinin hemen başında yer alan çok özel bir pastane, modern görünüşüne aldanmayın, öğrendiğime göre bu pastaneler zinciri kökeni 1920'lere dayanan eski bir kuruluş.

Fırından yeni çıkmış mis gibi sakızlı çörekler, çeşitli yunan spesiyaliteleri, Fransız pastaları, dondurmalar, kısaca her şey mevcut, benim tercihim baklavadan daha hafif ama yine de şerbetli bir tatlı olan Galaktoboureko.

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Galaktoboureko: dışı çıtır baklava yufkası, içi muhallebi.

16:00 
Plaka'da alışveriş... 

Plaka Atina'nın en tanınan semti, bu tarihi semtin bu günkü özelliği daha çok küçüklü büyüklü dükkanlar ve otantik restoranlarla dolu olması...  Sevilen bir  sinema sanatçısı, aktif siyasette önemli pozisyonlara gelmiş önemli bir kadın Melina Merkuri.. Merkuri'nin büstünün de yer aldığı gölgeli meydanın hemen arkasında Plaka'nın arnavut kaldırımlı dar sokakları başlıyor.

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com


Akşam yemeği için rezervasyonum 19:30'da, Plaka sokaklarını keşfetmek ve alışveriş için tam zamanı...

Her zaman önceliğim olan yöresel gurme ürünlerin satıldığı güzel bir dükkan... bal ve yeşil zeytin ezmesi... Attiki marka bal en kalitelisi diyorlar, bademli yeşil zeytin ezmesini ise hiç görmedim daha önce, bir denemeli, "mastic" yani sakız zaten malum Chios (Sakız) adasından geliyor Atina'ya... Kaliteli zeytin yağları ve sabunlar, kekik ve defne yaprağı... peynirler.. Benim favorim Anthotiro,  bir çeşit taze peynir, çok lezzetli...

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Anthotiro 

Hava kararırken kalabalıklar artıyor... El yapımı deri sandaletlerin satıldığı dükkanda harika modeller kapışılıyor.

Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com

Plaka sokakları alışveriş için tam bir cennet, fiyatlar çok da ucuz değil, eski görünümü verilmiş toprak vazolar, biblolar ve dekoratif tabaklar iyi bir pazarlıkla uygun fiyata alınabiliyor. Esnafla sohbet ederken İstanbul lafı her açıldığında bir ufak tatlı münakaşa çıkıyor illaki... ben kendimi tutamıyorum ama sonra bakıyorum ki bu "Konstantinopoli" ısrarı bitecek gibi değil, nazikçe konuyu kapatıp çıkıyorum.  Genelde sevimli ve cana yakın insanlar, özellikle taksi şoförleri sohbete bayılıyor... Ancak dikkat diyorum, bir noktaya en uzun hangi yoldan gidilir çok iyi biliyorlar...


19:30 

Daphne's, Plaka:  Şık bir akşam yemeği

Yarın yola çıkılacaksa bu akşam yemeği özel olmalı... küçük bir araştırma yetiyor, Atina büyük bir şehir değil...  Daphne's sadece yemekleriyle değil ortam olarak da özel bir yer, eski bir Plaka evinin avlusunda ve iç mekanlarında gerçekten güzel bir atmosfer yaratılmış, duvarlarda antik yunan kültüründen desenler ve özenle seçilmiş eşyalar hoşuma giden ayrıntılar oldu.


Deniz ile Devri Alem denizmontreal.blogspot.com
Daphne's Restaurant
Zarif dekorasyon ve özenli servis.. 
Menü sade ve Yunan spesiyalleri ağırlıkta... Başlangıç olarak patlıcan ezme, Ouzo'lu köfte... patlıcan ezme değişik bir tada sahip, farklı baharatlar var sanırım... Daha önce de dikkat ettim hem mezelerde hem yemeklerde nedense limon tadı baskın oluyor, ekşi seviyorlar belki de... Köfte çok lezzetli ama ouzo'nun katkısını anlayamadım doğrusu... Ana yemek kuzu kapama... lezzetli, bildiğimiz bol yeşil salata ile yapılan... güzel bir kahve ile bitiriyorum akşamı... Sabah erkenden havaalanında olmak lazım, iki günün her anı dolu dolu geçti, ben Atina'yı sevdim, en çok da güneşin altında sürekli uyku halinde olan sokak kedilerini, her hangi bir yerde hatta yolun ortasında aniden karşıma çıkıveren sütunlarıyla açık hava müzelerini, kentin kıymetini bilen, onu koruyup gözeten halkını ve parlak güneşini...


Atina'dan yeşil-kahve gözleriyle
sevimli bir sokak kedisi...


Adresler & bilgiler:

Ne zaman gitmeli? Eylül, Ekim, Nisan, Mayıs en güzel zamanlar...

Seyahat öncesi faydalı bir okuma:  Antik Yunan'da Mitoloji; Masallar ve Söylenceler... Rosa Agizza 

Daphne's:  Lyssikratous, 4  Plaka (rezervasyon tavsiye edilir)

Maiandros taverna/restoran:  Adrianou, 47 Monastiraki

Otantik elyapımı deri sandaletler:  Adrianou, 88  Monastiraki

Gurme yiyecekler & yerel lezzetler: "Taste of Greece" Adrianou, 67 Plaka

Patisserie Konstantinidis : Stadiou, 3 Syntagma

President hotel: Kifissias Caddesi, 43     www.president.gr 







2 yorum:

  1. Çok güzel bir peynir enfes lezzetli buradan alıyorum President Peynir Gurme Reyon diye bir site var, bu tür az bulunan ürünleri topluca gönderiyorlar, deneyebilirsiniz ;)

    YanıtlaSil
  2. Gülay hanım, teşekkür ederim bilgi için, iyi günler.

    YanıtlaSil