Egzotik uzakdoğu şehirleri... kim merak etmez ki onları... Çocukluğumda TV'de seyrettiğim filmlerde Bangkok, Shanghai, Hong Kong gibi yerlerde geçen sahnelerde pür dikkat kesilir, konudan tamamıyla kopardım. Yıllar geçtikçe daha fazla bilgi sahibi oldum kitaplardan, filmlerden, gidip gelenlerden. Tayland seyahati her zaman aklımın bir köşesindeydi, bu seneye nasip oldu.
Tayland tam hayal ettiğim gibi... Bangkok ve bir iki şehir dışında her yerde doğanın cömertçe sunduğu tüm güzellikler ile baş başasınız. Mesela sokağı döndüğünüzde karşınıza bir fil çıkma ihtimali var, bu da çok güzel... Bangkok ise insanın dayanma sınırlarını zorlayan trafiği, yüksek nem oranı, tüm gürültüsü ve karmaşıklığına rağmen bağımlılık yaratacak bir şehir.
Bangkok Tayland'ın sadece başkenti değil ülkenin adeta kalbi. Thai halkının şaşırtıcı bir sevgiyle bağlandığı 9. Rama ve eşi kraliçenin resimlerini sık sık görüyoruz şehrin sokaklarında, tabelalarda, dükkanların vitrinlerinde, zorunluluktan mı diye sorup soruşturdum, içten bir sevgi olduğunu söylediler ısrarla!
Bangkok Büyük kraliyet sarayı artık kullanılmasa bile, şehrin hemen ortasında tüm ihtişamıyla, tapınakları ve heykelleriyle Thai kültürünün sağlam bir kalesi olarak duruyor. Chao Phraya nehrinin ve onun hayat verdiği kanalların etrafında yoğunlaşan kent gördüğüm kadarıyla büyük bir hızla büyüme eğiliminde. İnşaatı devam eden yüzlerce gökdelen geleneksel yaşamı tehdit ediyor. Bangkok için üzüldüm, çünkü daha ikinci günüm biterken anlıyorum ki bu eşsiz şehir göz açıp kapayıncaya kadar bildiğimiz modern basmakalıp gökdelen şehirlerden birine dönüşebilir.
yeni bir gökdelen semt doğuyor... |
Bangkok tapınakları genellikle dikkat çekici güzellikte detaylar içeriyor, dış ve iç süslemeler ile mermer kaplamalar yüzyıllardır aynı şekilde muhafaza edilebilmiş. Şehirde sadece büyük yapılardan oluşan tapınakları görmüyoruz. Ara sokaklarda ve bazen evlerin bahçelerinde de minyatür tapınaklar bulunuyor.
Tapınaklardan bahsederken biraz olsun fiziki yapılarından da bahsetmek gerekir. Orta büyüklükteki bir tapınak yedi farklı bölümden oluşuyor, bunlar: Chedi: Tapınaklarda sık görülen koni biçimindeki yap ılar, Budha'nın küllerinin saklandığı chedi'ler ve bazen Rama'ların küllerinin saklandığı chedi'ler... (diğer adı Stupa ) Vihan: Tapınakta dua edilen oda/bölge, Mondop: Piramit şeklinde bir damın altında, dört bir yandan açık olan kare formundaki bir yapı, okuma odası ya da rahiplerin ders verdiği/ders gördüğü yer, Bot: Yeni rahiplerin yemin ettikleri bölüm (gösterişli bir yer oluyor genellikle), Sala: genel amaçlı bir çalışma salonu, Ho Trai: Tapınağın kütüphanesi ve son olarak Kuti: rahiplerin yaşadığı bölüm.
Klasik bir tapınağın bünyesinde en az bir kaç rahip yaşıyor. Rahiplerin yaşam alanları kutsal bölümlerden titizlikle ayrılmış. Bangkok tapınaklarında son derece estetik, göze hoş gelen ayrıntılarla dolu: altın varaklar, rengarenk seramik kaplamalar, mermerler, tahta oymacılığının en güzel örnekleri... İç mekanlar ise çok daha renkli... Küçüklü büyüklü budha heykelleri, dua edenlerin tapınağa sunduğu hediyeler, özenle hazırlanmış çiçekler, tütsüler. Gün boyunca her yaştan Bangkok'lu bir kaç dakika bile olsa dua edip günlük yaşantısına dönüyor. İbadetlerinde diğer dinlerde olduğu gibi klişe sözler ve dualar bulunmuyor. Halk zaman zaman tapınaktaki rahiplere hediyeler getiriyorlar. Önemli bir ayrıntı; kadınlar asla bir rahibe dokunamazlar. Aslında genel olarak, kadın veya erkek, bir rahiple doğrudan iletişime geçmemek gerekiyor. Her hangi bir şeyi (yiyecek gibi) elden vermek kabul edilemez bir davranış olarak görülüyor.
rengarenk çiçekler eksik olmuyor... |
rahipler yiyecek ve rahip giysisi gibi hediyeleri kabul ediyorlar, ama asla para önermemek lazım. |
Tapınaklar için gerekli olan harcamaların büyük kısmı yine şehir halkı tarafından yapılan bağışlarla gerçekleşiyor. Zengin ve tanınmış ailelerin büyük oranda bu konuda sorumluluk aldığını söylediler.
Tayland yabancılara, ziyaretçilere veya turistlere kollarını açmış gibi gözükse de şöyle bir duygu geçişi olmuyor değil: inançlarımı değiştirmeye kalkma, o zaman bozuşuruz seninle.
Tarih boyunca hristiyanlığı yaymak için Güney Asya'da epey uzun uğraşlar veren misyonerler bazı ülkelerde oldukça başarılı oldular. Örneğin Filipinler'de nüfusun % 91'i katolik ve protestan hristiyanlardan oluşuyor. Tayland bu açıdan özünü/ geleneğini/ değerlerini korumakta oldukça başarılı olmuş. Nüfusun % 95'i Budist, geri kalanı ise çoğunlukla müslüman.
Theravada Budizm'i olarak adlandırılan Tayland budizminde son derece katı kurallar olduğu belirtiliyor, mesela bir rahibin asla yardım olarak para kabul etmeyeceği. Ancak konuştuğum bir kaç kişi kuralların esnemeye başladığını belirttiler, pek şaşırmadım buna.
Bangkok tapınakları Thai toplumunu anlamak, Thai kültürünü tanımak isteyenler için iyi bir başlangıç noktası olabilir. Bunu yaparken Budhizm'i anlamak zorunda da değilsiniz. Esas takip edilmesi gereken günlük yaşam alışkanlıkları, zamana inat devam eden gelenekler. Thai insanı alçak gönüllü ve misafirperver. Şükretmesini biliyor. Ben de burada sade bir yaşam sürerek mutlu olmanın mümkün olduğunu hissediyorum.
Yaşantılarına bakarak oldukça fakir olduklarını tahmin edeceğiniz nehir insanları, derme çatma evlerinin teraslarında güzel bitkiler, çiçekler yetiştiriyorlar. Biraz ileride genç bir rahip kanalın kirli sularına inen merdivenlerde oturmuş uzun kanal tekneleri ile gezenleri izliyor. Çoluk çocuk el sallıyorlar gülümseyerek, kafasına göre takılıyor derler ya, Thai insanı biraz öyle. Thai demek, özgür demekmiş kendi dillerinde. Belki de ondan.
Bölgedeki ülkelere bir göz atarsak, bu coğrafyada hiç bir zaman başka bir ülkenin boyunduruğuna girmemiş olan tek ülkenin Tayland olduğunu görürüz. İkinci dünya savaşında çatışmalar ülkenin içine kadar girmiş olsa da Tayland tarihinde hiç bir zaman işgal edilmemiş. Bunda uygulanan barışçıl ama kararlı politikaların etkili olduğu söyleniyor. Tayland Kral ve Kraliçesinin Japonya'daki gibi tamamen sembolik olduğunu sanmıyorum. Ancak çok partili parlementer rejimin geçerli olduğunu ve kadın politikacıların etkin bir şekilde siyasette yer aldığını biliyorum. Ben bütün bunları düşünürken, kanallarda hızla yol alıyor teknemiz. Yine suyun üstündeki balkonlardan gülücükler atarak bakıyor çocuklar, anneler el sallıyor bebeleri kucakta. Biz onları seyrettiğimizi sanıyoruz, ama bir süre sonra esas onların bizi seyrettiği izlenimine kapılıyorum.
Kanal gezisi sonrası Bangkok tapınaklarını gezmeye devam. Şehrin en etkileyici yapıları genellikle tapınaklar olarak karşıma çıkıyor. Bazıları kalabalık bir semtin orta yerinde, bazıları etrafı özenle yeşil alanlarla ya da duvarlarla çevrilmiş. Bangkok tapınaklarının en önemlileri Wat Arun, Wat Traimit (Altın Budha), Wat Pho ve Wat Phra Kaew (Zümrüt Budha) tapınakları.
WAT ARUN
Wat Arun, Chao Phraya nehri üzerindeki en etkileyici manzarayı oluşturuyor. Madeni paralardan 10 Baht'ın üzerinde de gördüğümüz bu silüet Bangkok'un en popüler simgelerinden biri. Rengarenk seramiklerle kaplı bu gözalıcı tapınak Kral Rama II tarafından inşa edilmeye başlanmış ve III. Rama döneminde bitirilmiş.
34 Arun Amarin Roadi Kwan Wat Arun Bangkok 8:00 - 17:00
Chao Phraya üzerinde gezerken Wat Arun'u göreceksiniz... |
WAT TRAIMIT (ALTIN BUDDHA)
Wat Traimit beni en fazla etkileyen tapınaklardan biri oldu. Bangkok'un herhangi bir mahallesinden farkı olmayan bir yerde, trafiğin ve sokak satıcılarının ortasında, dik merdivenlerin sonunda yer alan yapıyı ilk önce tanımlamakta güçlük çekiyorsunuz. Merdivenleri tırmanıp binanın avlusunda ayakkabılarımızı çıkarırken kalabalık artıyor. İçeri girdiğimizde gördüğümüz parıltı ve gözü yoran detaylara alışmakta bir an zorlanıyoruz. Dünyanın en büyük yekpare altın heykellerinden biri tam karşımızda tüm görkemiyle duruyor. Yaklaşık 5 ton ağırlığındaki Wat Traimit Budha'sı en fazla ziyaret edilenlerden biri.
1954 yılına kadar Wat Traimit Budha'sının sadece altından yapıldığı bilinmiyormuş, bir işçinin taşınma sırasında düşürdüğü Budha'nın üzerindeki kaplama sıyrılınca, gerçek altından yapıldığı ortaya çıkmış. Burma tarafından saldırıya uğrayan Tayland'da birçok değerli Budha bu şekilde gizlenmiş.
661 Traimit Road, Bangkok 9:00 - 17:00 giriş ücreti yok.
Altın Budha |
WAT PHO (WAT PHRA CHETTUPHON)
Wat Pho, "Yatan Budha Tapınağı" olarak bilinen büyük ve eski bir tapınak. Tapınağın en büyük ilgi odağı olan "Yatan Budha heykeli" başından ayak ucuna kadar tam 46 metre uzunluğunda. Sanırım tek bir fotoğraf olarak görüntülemek imkansız, en azından ben bunu başaramadım.
Son derece kalabalık olan bu tapınak aslında Büyük Saray'a komşu olan küçüklü büyüklü binalardan biri. Aynı zamanda" geleneksel Thai masajı"nın ilk uygulandığı yer olarak da bilinen Wat Pho tapınağının Thai dilindeki açık adı şöyle: Wat Phra Chettuphon Wimon Mangkhlaram Ratchaworamahawihan.
Wat Pho tapınağının sınırları içinde 91 adet chedi (küçük- büyük konik yapılar) yer alıyor. Buradaki 71 chedi' nin içinde kraliyet ailesine ait küllerin muhafaza edildiği söyleniyor.
Göz alıcı Chedi'ler... |
Wat Pho Tapınağı içinde yüzlerce Budha heykeli bulunuyor. |
Tapınağın batı kanadında yer alan Phra Uposatha ana şapel olarak en fazla ziyaret edilen bölümlerden biriymiş.
Phra Uposatha- Wat Pho |
Bangkok sınırlarında en iyi ve gerçek Thai masajının Wat Pho bünyesindeki masaj okulunda yapıldığı söyleniyor, ayrıca kısa veya uzun süreli masaj dersleri de veriliyor okul bünyesinde.
Sanam Chai Road, Phra Nakhon Bangkok 8:00 - 17:00
Wat Pho giriş ücreti: 100 Baht
WAT PHRA KAEW (ZÜMRÜT BUDHA TAPINAĞI)
Büyük Kraliyet Sarayı sınırları içinde yer alan Wat Phra
Kaew, Bangkok tapınaklarının en önemlisi ve halk için en kutsal olanı.
Tapınağın esas önemi, yekpare bir zümrüt kütlesinden oyularak yapılmış olan
Budha heykelinden geliyor. Boyut olarak çok büyük değil, 70 cm'den kısa bir
yüksekliği var. Zümrüt Budha tapınağı yapı olarak da büyük olmamakla birlikte,
girişte yer alan devasa "Tapınak Bekçileri" dikkat çekiyor. Yak
heykelleri olarak adlandırılan bu heykeller Çin'den getirtilmiş. Binanın içinde
ve dışında yer alan süslemeler de çok güzel. Tapınağın hemen önünde 8 adet
Chedi bulunuyor.
Wat Phra Kaew'in Kraliyet Sarayı sınırları içindeki diğer tapınaklardan farkı, burada rahiplerin yaşamaması.
Na Pralan Road, Phra Nakhon Bangkok 8:30 - 16:30
Büyük Kraliyet Sarayı giriş ücreti: 400 Baht (zümrüt budha
için ekstra bir ücret yok)
Thai toplumunu ve kültürünü tanımaya çalışırken yolumuz Bangkok'un Tapınakları'ndan geçti, iyi de oldu, yeni bir kapı araladım uzakdoğunun mistik dünyasına.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder